YANDEX

Son Haberler

KARTAL'A DÜNYA DEVİNDEN İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASI

Hazırlayan Unknown on 28 Şub 2013 | 20:07

Beşiktaş Futbol Yatırımları Sanayi ve Ticaret AŞ, IMG-Doğuş ile stratejik işbirliği anlaşması imzaladı.Swissotel The Bosphorus'da gerçekleştirilen törende, Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman, IMG-Doğuş Yönetim Kurulu Üyesi Hüsnü Akhan ve IMG Futbol Bölüm Başkanı Jefferson Slack sözleşmeye imza attı. Anlaşma kapsamında, yeniden yapılacak
İnönü Stadı projesinin çok amaçlı olarak tasarımı ve geliştirilmesi, stat alanlarının
pazarlanması, stadın farklı ticari faaliyetlerle ilgili olarak kullanılması sonucunda ek gelir
yaratılması, kulübe ait ticari hakların satışı konularında işbirliği gerçekleştirilecek.
Yapılan sözleşme ayrıca, IMG-Doğuş'un gerçekleştirilmesi planlanan yeni sezon
hazırlık kamp tesislerinin geliştirilmesini katkı sağlamak, Futbol Akademisi'nin dünya
standartlarına ulaştırmak ve ''İnönü'ye Veda'' programı paralelinde, ''Vodafone İstanbul
Calling'' adıyla uluslararası bir müzik festivalinin hayata geçirmek için Beşiktaş Kulübü ile ortak projeler geliştirmeninplanlandığı bildirildi. Orman: ''Her dalda Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman, ''Beşiktaş açısından çok önemli bir gün. Bizim ortaya koyduğumuz stratejiyle beraber Beşiktaş her dalda uzman kuruluşlarla işbirliği yapacak'' dedi. Bu şekilde kulübün uzman olduğu spor alanına daha fazla yoğunlaşacağını kaydeden siyah-beyazlı kulübün başkanı, ''Bu anlayışla beraber hem stadımızla hem de bundan sonraki
marketingle ilgili çok önemli bir anlaşmaya imza atıyoruz. Bu anlaşma sadece statla
ilgili algılanıyor. Bu tam anlamıyla bir pazarlama anlaşmasıdır. Sadece futbol takımını ya da stadı ilgilendirmiyor. Bütün birimlerimizi kapsıyor. Dünya devi Doğuş'a biz de güvendik'' diye konuştu. Anlaşmayla beraber bütün pazarlama faaliyetlerini birlikte götüreceklerini kaydeden Fikret Orman, ''Medya, akademi ve diğer konularda beraber çalışma yapacağız. 10 senelik bir anlaşmadır. Uzun dönemli bir devrin ilk adımını atıyoruz. Beşiktaş camiasına hayırlı ve uğurlu olsun'' ifadelerini kullandı. Akhan: ''Güçlü işbirliği olacağına inanıyoruz''
IMG-Doğuş Yönetim Kurulu Üyesi Hüsnü Akhan ise 2012 yılının ekim ayında gerçekleştirdikleri iyi niyet anlaşmasından sonra Beşiktaş ile IMG-Doğuş arasındaki
işbirliğine resmiyet kazandırdıklarını dile getirdi. Bu işbirliğinin meyvelerini yakın zamanda alacaklarına inandıklarını vurgulayan Akhan, ''Güçlü bir işbirliği olacağına inanıyoruz. 2020 Olimpiyat Oyunları adaylığı sürecinde bu yöndekiyapılanmaların da faydaları artacaktır.
Kağıt üzerinde geniş kapsamlı anlaşmayı hayata geçirmek konusunda gerekIMG-Doğuş gerekse Beşiktaş'ta inanç var. Anlaşma Beşiktaş Kulübü ile İnönü Stadı ve futbol aktiviteleriyle sınırlı. Ancak kulüp arzu ederse diğer spor branşlarında da yardımcı
olunabilir'' şeklinde konuştu. IMG Futbol Bölüm Başkanı Jefferson Slack de Beşiktaş
gibi büyük bir camiayla işbirliği yapmanın çok önemli olduğunu dile getirdi. Slack,
IMG-Doğuş için de anlaşmanın çok önemli olduğuna dikkati çekerek, ''Daha önce bu
kadar büyük anlaşma yapılmamıştı. Uzun bir anlaşma olmasını planlıyoruz. Geleceğe
dönük birçok çalışmalarımız olacak'' dedi.Stadın iyi bir lokasyonu olduğunu ve böyle
güzel bir stadın pazarlamasını nasılyapacakları yönündeki soruyu yanıtlayan Slack, şunları söyledi: ''Stat çok güzel bir yerde. Bizim için diğer anlaşmalarla karşılaştırdığımızda Beşiktaş dünyadaki en iyi kulüp. Beşiktaş'ın yeri inanılmaz. İstanbul'da 13 milyon insan var. Futboldışında yapacağımız etkinlikler dikkat çekecek. Beşiktaş kültürü hakkında
söyleyeceğim fazla bir şey yok. Bu kültürü Türk ortaklarımızla beraber dışarıya doğru
yansıtacağız.''

FOTOSPOR

PANELİ PROTESTO ETTİLER GAZ VE SU YEDİLER

İstanbul Üniversitesi’nde düzenlenecek 28 Şubat panelini protesto eden öğrencilere biber gazı ve tazyikli suyla müdahale edildi.
İSTANBUL - İstanbul Üniversitesi Beyazıt yerleşkesinde AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz'un da katılacağı "İstanbul Üniversitesi 28 Şubat'la yüzleşiyor" etkinliği öncesi gerginlik yaşandı. Etkinliğin düzenleneceği Güzel Sanatlar Bölüm Başkanlığı önünde toplanan bir grup öğrenci, protesto gösterisinde bulundu. Güvenlik önlemi alan Çevik Kuvvet ekipleri, basın açıklamasının ardından öğrencilerin dağılmasını istedi. Dağılmamakta direnen öğrenciler, slogan atmaya başladı.

Çevik Kuvvet ekipleri, barikat kurarak öğrencileri engellemeye çalıştı.

Uyarılara rağmen içeri girmekte çalışan öğrencilere biber gazı ve tazyikli suyla müdahale edildi. Polis ve öğrenciler arasında zaman zaman arbede yaşandı.

Bazı öğrenciler, gaz nedeniyle fenalaşan arkadaşlarına limon ve suyla yardım etti.

'ÜNİVERSİTELER İRTİCAYLA YÜZLEŞİYOR'
Müdahalenin ardından dağılan gruptakiler, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi önünde yeniden toplandı.

Grup adına basın açıklaması yapan Türkiye Gençlik Birliği üyesi Emrah Alan, polisin arkadaşlarına gereksiz şiddet uyguladığını iddia ederek, ''Üniversiteler, bugün 28 Şubat'la değil, irtica ile yüzleşiyor. Bugün üniversitemizin toplantısına alınmıyoruz'' dedi.

ntvnbc

EL-KAİDE ÇÖKERTİLDİ

Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin İstanbul bağlantılı düzenlediği operasyonlarda, eylem hazırlığında olduğu belirlenen El-Kaide üyesi 11 kişi 25 kilo A-4 tipi plastik patlayıcı ile birlikte yakaladı.Gözaltına alınan şüphelilere ait evde yapılan aramalarda ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu ile bir sinagog ve bir kilisenin krokileri ve fotoğrafları da ele geçirildi. Örgüt üyelerinin ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu'na bombalı saldırı hazırlığı içinde oldukları tahmin ediliyor.

Güvenlik güçleri, El-Kaide örgütüne yönelik gizli istihbarat bilgileri doğrultusunda bu sabaha karşı Çorlu'da 9, İstanbul'un Büyükçekmece İlçesi'nde ise 2 eve Özel Harekat timlerinin desteğiyle eş zamanlı baskın düzenledi. Operasyonda El-Kaide örgütü üyesi olduğu belirtilen Çorlu'da 7, İstanbul’da 4 şüpheli gözaltına alındı. İstanbul'daki evde yapılan aramada 25 kilo A-4 patlayıcı, 5 tüfek, 5 tabanca, çok sayıda bilgisayar, usb bellekler, çok sayıda CD, uzaktan kumandalı patlayıcı düzenekleri ile ele geçirilen dökümenlarda ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu, Balat’ta bulunan bir sinagog ve bir kilisenin krokileri ve fotoğrafları ele geçirildi. Şüphelilerin Büyükçekmece'deki oturdukları evin dış cephesine kurdukları kamera sistemi ile sokağı gözetleyerek polis baskınlarına karşı önlem aldığı belirlendi.

HEDEF ABD BÜYÜKELÇİLİĞİ VE SİNAGOGLAR
Örgüt üyelerinin 10 gün önce patlayıcıyı temin ettiği ve ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu'na bombalı saldırı hazırlığında oldukları tahmin ediliyor. Gözaltına alınan 11 şüphelinin Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü'ndeki sorgusu sürüyor

 
AKŞAM

TERÖRİSTBAŞI KIVIRMAYA BAŞLADI

Teröristbaşı Abdullah Öcalan ile görüşmek üzere İmralı'ya giden BDP heyetinin görüşme tutanakları ortaya çıktı. Abdullah Öcalan, BDP milletvekillerine, “Ben sorumluluk üstlenmem. Süreç başarısız olursa ‘Apo öldü’ diyeceksiniz. Ben yokum. BDP ve PKK’nın beni kullanmasına izin vermem” dedi.
‘23 Şubat 2013 görüşme notları’ başlığı altında oluşan görüşme notları, Abdullah Öcalan’ın, “Tarihi önemde bir toplantıya başlıyoruz. Nasıl bir yöntem izleyelim?” sözü ile başlıyor. Heyetten “Size nasıl uygunsa” yanıtı alan Öcalan, çözüm süreci ile ilgili değerlendirmelerinin ve önerilerinin yanı sıra BDP heyetindekilerle özel konularda sohbet de ediyor.
Milliyet gazetesinden Namık Durukan’ın haberine göre; Abdullah Öcalan’ın, İmralı’da BDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’la yaptığı, bir MİT yetkilisinin de hazır bulunduğu görüşmenin tutanakları özetle şöyle:
Hayatımız söz konusu
“Kandil’e BDP’ye ve Avrupa’ya üç nüsha mektup yazdım. Heyet ile dünden beri yoğun olarak tartışıyoruz. Özal’dan beri teşebbüs içerisindeyim, akim (akamete uğradı, kesintiye uğradı) kaldı. Şimdi akamete uğramaması lazım. Uğrarsa, tırnak kesilirse felaket olur. Türklerde bunu bilmeli; başarısızlık orta ve üst düzey savaş, isyan, kaos hepimizin hayatı söz konusudur. Şimdi kadar yaşadıklarımız deveden kulak kalır. Kesin başarı hedefi ile sonuçlanması lazım. Yeni diyalog sürecine yükleniyorum. Dostlarımızın ve halkımızın eski kalıp mücadeleleri bir kenara atmaları lazım.
Rejim değişikliği
Eski yaşam alışkanlıkları top yekun bırakmak gerekir. Neden, çünkü bu bir rejim değişikliği olacak. Tanzimat, Meşrutiyet, Cumhuriyet, 1950 çok partili hayata geçişten çok daha önemli, bu hepsinden daha derinlikli olacak. Başarılı olursak, yepyeni bir Cumhuriyete… Radikal demokrasi, tam demokrasi, Anadolu ve Mezopotamya’nın tam demokratikleşmesi, hazırlığım bu yönde. Şimdiye kadar olanlar ısınma hareketi idi. Bütün felsefi ve örgütsel birikimimi bu yönde PKK’yi hazırlamak ve dönüştürmek için kullanıyorum. Bu en köklü adım. Demokratik kurtuluş ve demokratik yaşam süreci. ben bu deyimi rast gele seçmedim. Zamanında söyledim anlamadılar. Anlamış olsaydılar, Ergenekon olmazdı, AKP bunları diyor ama çok yüzeysel bakıyor. Benim çok inatçı olduğumu biliyorsunuz. Ben ilk günden demokratik Cumhuriyeti savundum, onlar beni anlamadılar; “APO’yu bitirdik” dediler. Stratejik hatalar yaptılar. Ergenekon’u saptılar umarım bu sefer böyle olmaz. Onun için benimle oynanmayacağını özellikle AKP’ye anlatmalısınız. AKP’lilerle konuşun anlatın. Siz Meclis’tesiniz size çok görev düşüyor. Anlamlı bir uzlaşmaya gidilseydi (Ecevit döneminde) ne Ergenekon ne AKP olmazdı. Metiner saçmalıyor, ‘Apo sıkıştı’ diyor. Propaganda ile oyunu karıştırıyor. Kendisini düzene satmış, kendisini rezil etmiş, AKP’yi 10 yıldır ayakta tutan benim. Derhal bu söylemi terk etmesi lazım. Biz AKP’yi çıkartan gücüz.”
Kendini düzene satmış
- Metiner saçmalıyor, “APO sıkıştı” diyor. Propaganda ile oyunu karıştırıyor. Kendisini düzene satmış, kendisini rezil etmiş, AKP’yi 10 yıldır ayakta tutan benim. Derhal bu söylemi terk etmesi lazım. Biz AKP’yi çıkartan gücüz.
Ha biz ha Sakine
- Sırrı: Bize gelen bilgide, “Sakine’nin tutumunun ve katılımının iyi olduğu, dağ adına Avrupa’da görevli olduğu, işini tamamlayıp geri dönüş için Paris’e gittiğinde bu olayın olduğu… Tutumunun ve katılımının iyi olduğu” bildirildi.
- Öcalan: Ha bizi vurmuş, ha Sakine’yi vurmuşlar. Çok karanlık bir olay. Ankara’ya gelmiş (Ömer Güney) Çankaya’da büro tutmuş. Sterk “MİT kaynaklı” demiş. Mümkün değil ama düşüneceksin. Milyonda bir de olsa düşüneyim, MİT var mı? MİT de şaşırdı. Demekki darbe hala devam ediyor.
(Sırrı’ya dönerek) Sinop olayı rast gele mi organize mi?
- Sırrı: Organizeydi başkan. Çünkü ancak bir reklam ajansı grafiği ile önceden hazırlanmış pankartlar ve bildiriler vardı. Sosyal medya üzerinden bize dönük kampanyalar başlatıldı. Darbe Araştırma Komisyonunun görevi bittikten sonra, Özel Harp Dairesi ile ilgili, Gladyo ile ilgili, Kürdistan bölgesi hariç özellikle Karadeniz’i deşifre eden bilgiler geldi. Burada Karadeniz’de gladyonun yaptığı işler başlığı altında TAYAD’lı ailelere dönük linç girişimi de vardı. Orada anlatılan, yapılan ve biçimler ne ise hepsini Karadeniz’de gördük. Bu yönüyle örgütlü ve organizeydi.
Savunmanızı hazırlayın
- Öcalan: Siz de muallaktasınız. Tıpkı Sakine gibi. Bir daha kendini öz savunmanın hazırlamadığınız hiçbir yere gitmeyin. Size bir vurduklarında on vuramayacaksınız, gitmeyin, devlete güvenmeyin. Biliyorsunuz ki Ahmet Türk’ü iki kez vurdular, bir Samsun’da, bir İzmir’de… Sakine’ye yapılan hepimize yapılabilir. Bu özel harbe ayrıca geleceğiz.
(Çay geldi)
AKP’ye iktidarı sunduk
- Öcalan: Hükümet kesin vesayetten kurtuldu mu hesaplaşma tam olarak yapıldı mı? Tayyip’in Hükümet mekaniği, Kürt hareketine vurduğu kadar kendisine izin veriliyor, alan açılıyor vesayet kurumu, güç odakları tarafından. Sayın Başbakan zekice bu mekaniği teşhis etmiş ve iyi kullanıyor. Komplonun bir parçası değil. Danışıklı demiyorum ama Başbakan komplonun parçasıdır demiyor ama, bu yöntemi bir iktidar aracı olarak görüyor. PKK’ya vurarak yerini sağlamlaştırıyor. Kendime kızıyorum, 2001-2004’te biz eylemi ‘tak’ diye kestik. Hükümet anlamadı, ‘terör bitti’ dediler. (Altan Tan’a dönerek) Sayın Altan bilirsin İslamcıların 40 yıllık rüyasıydı, rüyalarını gerçekleştirdik. Biz AKP’ye iktidarı altın tepside sunduk. Bize bir teşekkür etmedikleri gibi 2. Atatürk rolüne soyunup daha çok üstümüze geldiler, ezmeye çalıştılar. Benim demokratik kriterlerim var bunu anlattık, bir baktık ki AKP hegemonya kurmak istiyor, 1923-40-50 CHP yerine AKP…
Hegemonya kurmak istiyor
Türkiye’nin ihtiyacı olan tam evrensel demokratik kriterlere uymazsan, PKK’ye karışmam dedim. Bunu PKK hareketinin zorluklarını bilerek söyledim. Hegemonya kurmak istediler, biz bu hegemonyaya karşı çıktık. AKP, iktidarı gökten inmiş sandı. Bizim sınıf ve halk savaşımızın ne kadar amansız olduğunu bilmiyordu. Ben Deniz Baykal’ın taktiğini boşa çıkardım. AKP hegemonya istiyor. CHP’nin yerine geçmek istiyor. İzin vermeyiz. AKP’ye korkunç ranta imkanı çıkar. Ben buna alet olmam. Tek şartım hegemonik olmaması. Biz eskisine doyduk, yeni kambur istemeyiz.
Başbakan tutuklanacaktı
AKP’nin çıkışları yanlıştır. Son bir buçuk yılda büyük bir savaşa yüklendiler. Nihai tasfiye operasyonları yaptılar. Sayın Başbakanı buna inandıran ekip (2011’de) PKK’yi bitireceğiz’ dedi. 10 bin kişiyi (KCK) içeriye aldılar, Bu güç MİT’e de darbe planladı. Ben hemen devreye girdim, ‘bu darbedir’ dedim. Ergenekon’dan farkı yok. Başbakan MİT’e darbe yapılınca sıranın kendisine geldiğini gördü, Başbakan vatana ihanet suçundan tutuklanacaktı. (Durdu yeniden söze başladı) Genelkurmay Başkanının (İlker Başbuğ’u kastetti) tutuklanması da budur. O güce Cevat Öneş ‘darbe’ dedi. Bu yüzden ben devreye girdim, yardımcı olayım dedim.
İsyan etsek bir türlü…
(Biraz durdu yeniden başladı.) Sakine’yle sizin (Sinop’u kastederek) aynıdır. KCK’ye her operasyon ayaklanma ve isyana davetiyedir/teşviktir. BDP ve benim temkinli yaklaşımım engelledi. İsyan etmem beklendi. İsyan etsek bir türlü, etmesek bir türlü.
Her KCK’lının içeri alınması bir ayaklanma sebebidir. İsyan çıkarmıyoruz. 10 bin kişi alındı. Bu da bir nevi darbedir. En son siz alınacaktınız biz karşı hamle geliştirdik. En son parlamento grubu kalmıştı. Darbe şekil değiştirdi ama hala devam ediyor. Yeni darbe Brüksel ve ABD’de planlanıyor. Türk-Kürt ilişkilerini yeniden tanımlamam işlerine gelmiyor. Sanırım bu çıkışımız işe yarayacak. Benim üzerimde planları var. Doğan Güreş Londra’dan döndü ‘bana yeşil ışık yakıldı’ dedi, 4 bin köy yakıldı. İşadamlarını götürdüler. (Pervin’e işaret ederek)
Darbeyi önledim
Metiner, ‘Sıkıştı’ diyor. Yanlış söylüyor. Sıkışma yok, darbeyi önledim. Bir darbe var, fakat derinliğini tam fark edemiyorum. MİT’i düşürseydiler. Türkiye’de tüm kaleler düşmüş olacaktı. Hakan Fidan tutuklansa, sonra sıra Başbakan’a gelecekti. Benim bu süreci canlandırmam, darbeyi engelleme sorumluluğu… Darbeyi önleyebileceğimi fark ettim ve süreci başlattım.
Düşürülmek isteniyor
Türkiye’de 3 koldan paralel devlet çalışması var. Bu ilişkileri sabote edilmeye başladı. Sıradan lobiler değil. ABD’de Yahudi, Ermeni ve Rum lobileri stratejik ve taktik müdahale ediyorlar. Her 3’ü de Anadolu çıkışlıdır. Sözde bir hükümet var, sözde bir parlamento var. CHP ve MHP paralel devletin izdüşümleridir, basit aletleridir; AKP’ye de, medya ve işadamlarına da sızmışlar. Sadece MİT kalmış, hedeflenen bizim geliştirdiğimiz diyalogdur. MİT Müsteşarı düşürülmek isteniyor. Emre Uslu, Mehmet Baransu MİT’i hedef aldılar,. arkalarında devasa bir güç var.
Florida kontrgerilla merkezidir. Abdullah Çatlı iki kez gitti. Papa, Palme… Sakine bu tür grupların işidir. Yeni gladyo tam anlaşılamıyor. Çözüm adına yapılan her şeyi sabote ettiler. Sakine olayı bende düşük bir tereddüt uyandırdı. Net değil. Sakine Avrupa’da barışı temsil ediyordu. Hala aydınlatılamadı.
2. Atatürk olma sevdası
İşte siz. ABD-İsrail-İngiltere’nin talepleri vardı, o zaman da MİT bu işe yatmadı. Tansu Çiller’in 2. Atatürk olma sevdası vardı. Beni de bomba ile öldürmek istediler. Doğan Güreş-Tansu Çiller işbirliği de oradan (İngiltere’den) icazet almıştı. Sonuç olarak böyle bir durum yaşadık.
Gülen, Nur hareketine sızdı
Cemaatin merkezi ABD’dir. Benim buraya alınmamla birlikte Fethullah da ABD’ye alındı. Bir yazar (yazarın adını hatırlayamadı) ‘Fethullah Gülen, Nur hareketine sızdı’ diyor. ‘Kesin bilmiyorum, Kemalistlerin sızması’ diyor. Nur hareketini inceleyin, Saidi Nursi eski Nurs köyündendir. Eski bir Ermeni köyüdür. Teşkilatı Mahsusa’ya girdi, sonradan Mustafa Kemal ile takıştı. Fethullah Gülen ABD’de yaşıyor. 120 devlette okul açmış, para nereden. Florida kontrgerillanın eski merkezidir, Türkeş ve Latin Amerika’daki kontrgerilla, orada yetiştirildi. Yeni merkez ise Utah’tadır. Emre Uslu vs. orada eğitildi. Sağda ve solda örgütleri kontrgerilla ele geçirdi.
Başarısızlıkta ben yokum
- Sırrı: Gruptaki arkadaşların da selamı var, bir diyeceğiniz var mı?
- Öcalan: Ben sorumluluk üstlenmem. Süreç başarısız olursa ‘Apo öldü’ diyeceksiniz. Ben yokum. BDP ve PKK’nın beni kullanmasına izin vermem.
- Sırrı: Rojava (Suriye’nin Kürt bölgesi) için bir aktarımınız olacak mı?
- Öcalan: Suriye’de Kürtler iki tarafla da görüşsünler, kim haklarını verirse onunla çalışsınlar. Suriye Demokratik Kurtuluş Cephesi olsun. Kürt, Arap, Türk, Türkmen hepsi. Suidi Selefiler çok tehlikeli, Esad ise küçük burjuva diktatörlüğüdür. Kürtler (Suriye’deki Kürtleri kastederek) Barzani’nin emrine giremez. Onun çizgisi farklı. Kürtler mutlaka bir öz savunma gücü oluşturmalı.
- Pervin: Başkanım sizden bir parça almak istiyorum.
- Öcalan: (Elindeki kalemi Pervin’e vererek) Hatta size bir şey imzalayabilirim. (Heyetin üç üyesine ayrı ayrı duygularını ifade eden birer cümle yazarak birer kart imzalayıp verdi)
Fidan yalnız bırakılmamalı
Öcalan, “Kirli işler dönemini Baykal, AKP’ye devretti. Baykal tarihi hata yapmıştır. Tayyip Bey kurnaz çıktı. Deniz Baykal’ı kullandı. Ergenekonun bizden beklentisi 2002’den itibaren savaşı tırmandırmamızdı. Ben AKP’nin tam olarak oturması ve olgunlaşması için bilerek bekledim, sabrettim. AKP anlar dedik. AKP darbe ile uğraşırken başını belaya/derde sokmayalım dedik. Onlar darbelerle uğraştılar. 2007, 2009 hatta 2011’e kadar seçim hesapları, oy hesapları yaptılar. Ben geri çekildim. Benim çekilmem AKP’nin istismarından dolayıdır. KCK de PKK de dürüst ve fedakardır ama savaşı tam yapamadı, yetersiz kaldı; barış meselesinde de dirayetsiz kaldılar. Sıkıldım geri çekildim. Onlara ağır kelime kullanmıştım. Süreci esastan bozan güç kim diye baktım. Savcının… 7 Şubat MİT’e darbesi… Ben bir darbeyi sezdim. Cezaevi müdürüne ‘Hakan Bey’i (MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı kastediyor) yalnız bırakmamak gerekir’ dedim. Sözlü, yazılı iletişime geçtim, 5 ay önce tekrar kanal açıldı, diyalog başladı” diye konuştu.
ÖCALAN ÖRGÜTTEN DE DERT YANDI:
PKK bile beni anlayamıyor!
- Sırrı: Sayın Başkan Kandil diyor ki; Karşılık ateşkesle bir geri çekilme söz konusu olacaksa bile en az 2 yıllık bir süreye ihtiyaç var.
- Öcalan: (Sırrı’ya dönerek) PKK bile beni anlamıyor. Beni bir ağabey ve baba gibi görüyor. Endişelerini paylaşıyorum. Benim dosyalarım (hazırladığı mektuplara vurarak) endişelerini giderecek bir çatışmasızlık öneriyor. Şimdi burada ne var?
Birinci Belge: Demokratik Barış Sürecine Felsefi Bakış: Bu toplam 10 maddeden oluşuyor.
İkinci Belge: Demokratik Çözüm Planı: Bu da toplam 10 maddeden oluşuyor. Buna kısa bir giriş de diyebiliriz
Üçüncü Belge: Demokratik Barışın Eylem Planı: 3 aşamalıdır. Birinci aşama 7 madde, ikinci aşama 5 madde. Üçüncü aşama 7 madde.
Nevruz’da ilan edeceğim
Eylem Planı’na bir sayfalık ek yazdım. İkinci ek 4 sayfalık paralel devletle ilgili sorulara cevaplar. Değerlendirme 3 yaprak, 6 sayfa Kürt Sorununda Barış ve Demokrasi Süreci Hakkında Kısa Değerlendirme.
Ben 3 aşama ve 10 ilke öneriyorum. Bu yazı üzerine cesurca tartışacaksınız. Bunu Kandil’e ve Avrupa’ya götüreceksiniz. Kendi aranızda iş bölümü (heyeti kastederek) yaparak, Kandil ve Avrupa’ya bu görüşmeyi anlatın. Daha önce 3 hafta demiştim ama 2 hafta içerisinde gelirse, görüşlerimi revize ederim. Eşbaşkanlarla görüşürsem iyi olur. Eğer eşbaşkanlara tavır devam ederse yine bu heyet gelir. Newroz’a bunu ilan etmek istiyorum. İlanı ben yapacağım.
(Sırrı’ya dönerek) Kolektif haklar ve Kürt reformu yasası yapılacak. Biz demokratik özerklikte ısrar edersek, bu sabote olur.
- Sırrı: Sayın Başkan süreci tıkayacak olan da sürecin önünü açacak olan da sizin koşullarınız. Buna dönük yetkililerle görüşmelerinizde bir takviminiz, bir mutabakatınız var mı?
- Öcalan: (Önce cevap vermek istemedi sonra) Ben PKK’nin yetersizliğine karşı da inisiyatif kullanacağım. Ne PKK’nin sandığı, ne AKP’nin sandığı gibi bir çekilme olur. Akdoğan (AKP Parti Ankara milletvekili, Başbakan Erdoğan’ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan’ı kastediyor) milat diyor. Bu kendini kandırmadır. Felakete neden olur. Mektubun cevası gelecek. Karar verip ilan edeceğim. Kandil karamsar, aşarlarsa iyi olur. Akdoğan kendisine güveniyorsa onunla konuşabilirsiniz. Bunu yapmazlarsa daha da gelişkin bir gündemle karşılaşırlar.
(Sırrı’ya dönerek) Peki bu çekilen yere JİTEM’in ve korucuların dolmaması için komisyonlar mı olmalı, yoksa akil adamlar mı olmalı.
- Sırrı: Parlamentonun böyle bir yetkisi ve işlevi yok.
- Öcalan: Komisyonlar kurulacak. Hakikat komisyonu da kurulacak. Akil adamlar denetiminde olacak. Çekilme o zaman olacak. Köylere geri dönüş olacak. Bunları yapmazlarsa geri çekilme olmaz. Çekildiğimiz alanda gerillayı daha da büyüteceğiz. Çekilirsek gerilla biter görüşüne katılmıyorum. Suriye var, İran var. Şu an Suriye’de 50 bin, Kandil’de 10 bin, İran’da 40 bin var.
Hepimiz özgür olacağız
- Sırrı: Sizin konumunuz ne olacak?
- Öcalan: (Gülerek) Ne ev hapsi, ne de af bunlara gerek kalmayacak. Herkes, hepimiz özgür olacağız. Şunu bilin ki bu hamlem komployu boşa çıkaracaktır. Ben komployu aşıyorum. Başarılı olursam, Ne KCK tutuklusu kalır ne başkası. Bu olmazsa 50 bin kişiyle halk savaşı olacak. Ölen ölecek, ben karışmıyorum. Yalnız, herkes bilmeli ki, ‘Ne eskisi gibi yaşayacağız, ne de eskisi gibi savaşacağız’. Kendime güveniyorum. Şunu iyi bilin devlet de ben de vazgeçemeyiz. Tarihi bir barış ve demokratik yaşama geçiş.
Kandil onların savaş sistemine katılmadığım için… Bu yüzden onlara kızıyorum.
Umarım AKP’de bizi yanlış anlamaz. Yanlış anlarsa felaket olur. Buna rağmen AKP diktatoryasını bize dayatırsa kabul etmeyiz.
- Sırrı: Başkanım her şeyi konuştuk. Bir de başkanlık meselesi var. Kamuoyu bu konuda çok hassas. Osman Kavala’nın size selamları var. Totaliter bir yapıya dönüşmesinden endişe ediyorlar.
Başkanlığını destekleriz
- Öcalan: Başkanlık sistemi düşünülebilir. Biz Tayyip Bey’in başkanlığını destekleriz. Biz AKP ile bu temelde bir başkanlık ittifakına girebiliriz. Yalnız Başkanlık ABD’deki gibi olmalı, devlet meclisi gibi bir senato. İkincisi, bir de halklar meclisi. Bunun adı demokratik meclis de olabilir. Bu da ABD’deki gibi temsilciler meclisi gibi olabilir, Rusya’daki alt duma gibi olabilir. Bu da ABD’deki gibi temsilciler meclisi gibi olabilir, Rusya’daki alt duma gibi olabilir. İngiltere’deki avam kamarasının Türkiye versiyonu gibi. Esas olarak HDK’yi parlamentoya uyarlamak gibi düşünebiliriz. HDK demişken, çok planlı ve örgütlü işler yapmalısınız. Biraz bürokratik ve hantal kalıyor. Ertuğrul’a söyle ben hala Dev-Genç’in çizgisindeyim. (gülerek) O anlar… 40 yıldır Türk solunu taşıyorum. Daha fazla kendilerine güvenmeliler. Daha fazla kitleselleşin, dar kalıyorsunuz. Seçime BDP mi HDK’yle mi gireceksiniz siz karar verin. Adayları halkın en popüler olanından seçin. Seçime giderken HDP ile gidereseniz eş başkanlar değişebiler.
- Pervin: Kürt basınını takip etme şansınız var mı? Özgür Gündem, Azadiye Welat gibi.
- Öcalan: Evet. Özgür Gündem okuyorum. Kendilerini yormuyorlar, biraz kendilerini yorsunlar. İmzalar zenginleşsin. Kadın sayfasını da okuyorum. Ama sürekli katliamlar ve ölümlerden bahsediyorular, oysa özgürlükler de işlenebilir.
- Sırrı: Son günlerde sanatçıların duyarlı çıkışları var. Mesela Kadir İnanır bayağı etkileyici oldu.
- Öcalan: Hepsini selamlıyorum, saygılarımı gönderiyorum. Şunu görmeliler, bizim siyasi faaliyetimiz bir sanattır.
Önder’in senaryosu
- Sırrı: Bilge Köyü katliamı üzerinden Kürt meselesini anlatan bir senaryo üzerinde çalışıyorum.
- Öcalan: Çok iyi olur.
‘Burunlarından fitil fitil çıkarır’
PKK beni bir ağabey, bir baba gibi görüyor.
* * *
Eylem Planı’nı Nevruz’da ilan etmek istiyorum.
* * *
PKK’nın yetersizliğine karşı inisiyatif kullanacağım.
* * *
Kandil karamsar, aşarsa iyi olur.
* * *
Komisyonlar kurulacak. Akil adamlar denetiminde olacak. Çekilme o zaman olacak.
* * *
Ne ev hapsi ne de af. Hepimiz özgür olacağız.
Öcalan: (Altan Tan’a dönerek) Sen sağdaki örgütleri bilirsin. Kontrgerilla ABD merkezlidir. Yargı ve emniyeti ele geçirdiler. MİT askerlerden güçlü çıktı, savcı çağırdı gitmediler. Bana göre bir direniştir. Erdoğan bunların burnundan fitil fitil çıkarır. İnşallah diyelim.
Namaz kılıyordum
İslam kirletildi, bugün Türkiye’de hat safhadadır, İslam’ın özü adalet, hukuk ve tasavvuftur (Altan Tan’a dönerek) kirlenmeyi önleyin. Sizi nasıl markaja aldılar biliyorsun. Kürtler dindardır. İlk dönemlerde namaz kılıyordum, 33 sure ezberlemiştim. Köyün imamı Müslüm hoca ‘Sen böyle gidersen uçarsın’ diyordu. Kimse kusura bakmasın, ben İslam’a sol jargonla bakmam. Kürt halkının da dini inancı kuvvetlidir. 1969’da Kısakürek’in gizli bir toplantısına gittim.
Gizli bir İslam var
İngilizler İslam’ı kullandılar, Osmanlı’yı yıktılar. Mursi de yeni imalatları. Eskiden general imal ediyorlardı, şimdi de imam imal ediyorlar. Generallerin de faydası yok, imamların da faydası yok. Cemaatin adı kullanılıyor. İslam’ı kullanan kapitalist tekelci işadamları Başbakan’ın ağzına idamı veriyorlar. Bunlar barışı istemiyorlar. Kürtlerin yaşadığı gizli bir İslam var.
Kürtler yer arıyorlar
- Altan: Tarikatlarda örgütlendi.
- Öcalan: Geliştirin benden daha iyi biliyorsun.
- Altan: Tam olarak tarif ettiğiniz güçler kimlerdir?
- Öcalan: Ermeni lobisi etkili. 2015’le gündem olmak istiyorlar.
(Sırrı’ya dönerek) Sen Adıyaman’dan bilirsin. Aslında Türkmenlerin tarihine daha çok yoğunlaşmanız lazım. Babai isyanları çok önemlidir. Bu bir Selçuklu ayrışmasıdır. Kurmançiler da Türkmenler de sınıf olarak en altta kalanlardır. Solcular, tarihi milliyetçilere bıraktılar.
- Sırrı: Babai isyanları bu ülkede resmi tarihte en az incelenen olaydır. Baba İshak da biliyorsunuz Adıyamanlıdır. Bir tek Ahmet Yaşar Ocak’ın Babailerle ilgili bir tek çalışması var.
- Öcalan: Anadolu İslamlaştıktan sonra, bin yıllık bir Hıristiyanlık öfkesi var. Rum, Ermeni, Yahudi, Anadolu’da hak iddia eder. Laiklik, milliyetçilik kisvesinde elde ettiklerini kaybetmek istemiyorlar. Aslında Sırrı Sakık’ın Kafkaslardan geldiler sözü doğruldu ama açıklayamadı.
Kürtler kendilerine yer arıyorlar. Kürtlerin devletten dışlanmaları son yüzyıldır. Abdülhamit bile onlara yer verdi. Mustafa Kemal de başta yer verdi. Devreye giren İsrail lobisi, Ermeni ve Rumlar, ‘Kürtler ne kadar dışlanırsa o kadar başarılı oluruz’ diyorlar. Bu paralel devlettir. Bin yıllık bir gelenektir.
Birgül Ayman kimdir?
Türklerin karşısına ne kadar Kürt çıkarırsak, o kadar Türk koparırız. Kürtlerle Türkler karşı karşıya gelirse, taviz alırız diyorlar. Türk Kürdü ezmeli, Kürt Türkü vurmalı. Birgül Ayman kimdir? MHP, CHP katı laik bir mezheptir. Faşist CHP olduğu gibi duruyor. CHP ve MHP ulusalcılığı, Hitler milliyetçiliğinin aynısıdır. Zaten kuruluş tarihi de aynıdır. Anayasanın önüne de bunlar dikilecekler.
İstismar etmeyelim
(Sırrı cebindeki kağıdı çıkartarak, bilgi aktarmak istiyor ve kendisine uzatıyor)
- Pervin : Hareketin göndermiş olduğu iki ayrı mesaj var. Eşbaşkanlara iletilmiş. Biz mi okuyalım, siz mi okumak istersiniz’ deyip; yazılı kağıtları başkanın eline veriyor.
- Öcalan: ‘Yetkilinin alması gerekir, istismar etmeyelim’ diyerek Sırrı’ya geri veriyor.
(Sırrı ‘Ben aktarayım’ diyerek kağıtları alıyor)
- Öcalan: Özetleyin.
(Sırrı önce hareketin görüşlerini özetleyerek okudu. Adından partinin görüşlerini aktardı)
- Öcalan: (Hareketin 16.02.2013 tarihli öneriler metnin 4. maddesi okunurken gülerek) Klasik kaygılar.
(Daha sonra aktarım bitinceye kadar dinledi. Hareketin 14.01.2013 tarihli öneriler 4. maddesi olan ‘Yeni Anayasa’da Kürtlerin halk olarak varlığını kabul eden bir ibarenin olması iyi olacaktır’ belirlemesine karşılık) Anayasada devlet öyle tanımlanamaz. Devletin etnisitesi ve dini olmaz. Hukuki bir realitedir anayasa. Bu konuda Habermas’ın görüşlerine ihtiyacımız var.
Kürtlerin varlığı
- Sırrı : Anayasada en büyük tartışma vatandaşlık tanımında yaşanıyor. Kandil diyor ki mutlaka Kürt halkının varlığı zikredilmeli, çünkü azınlıklar denilince gayrimüslimler anlaşılıyor, ki bu doğru bir tespit.
- Öcalan: (Sırrı’nın sözünü keserek yeniden araya girdi) Vatandaşlık maddesini sana yazdırıyorum, ‘Özgür iradesiyle Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlılığını ifade eden her birey Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır’
(Biraz durup yeniden)
Türk ulusçuluğu faşist
Burada Türkiye Cumhuriyeti de olmayabilir sadece Türkiye’de olabilir. Ulus aidiyeti ile devlet aidiyetini karıştırmayın. Bunu CHP ve MHP dedirtiyor. Sizin Türk ulusçuluğu dediğiniz faşist bir örgütlenmedir. Alet olamayız. Devlete aidiz, ama Türk ulusçuluğuna ait değiliz. Türk ulusçuluğu bu ülkenin yüzde 10’unu bile karşılamaz. Millet, Arap, Türk ve Kürdü de kapsar. Ama millet-i hakime değil.
Millet kavramı hem kolektiftir, hem bireyselliği içerir (Altan’a dönerek) Millet İslam enternasyonalizmini ifade eder. Peygamber, ‘Arabın Aceme üstünlüğü yoktur’ diyor. Evrensel kavramlara gidelim. Tekilden uzağız. Ortak bir milletin üyesiyiz. Bu Türk ulusçuların kastettiği şey değil. Böyle ele aldığımız zaman bunu Türk ulusalcıları da kabul edebilir.
Hedefimiz ne? Kürt Türk ilişkilerinin özgür bir temelde anayasal bir ifadeye kavuşturmak istiyorum.
BDP milletvekilleri Pervin Buldan, Altan Tan ve Sırrı Süreyya Önder 23 Şubat’ta İmralı Adası’na giderek Abdullah Öcalan’la görüştü. BDP’liler ile Öcalan arasındaki görüşmede bir de MİT görevlisi bulundu.
Kürtler kendi kendini yönetecek
Peki biz ileride ne yapacağız. Kürtler kendilerini özgürce ifade edecek ve yönetecektir. Şu anda yasa dayatırsak büyük alerji yaratır. İleride olabilir. Mesela AB yerel yönetim özerklik şartı ki buna şerhi kaldırırlarsa bu mesele önemli ölçüde çözülür.
- Sırrı: Sayın Başkan izniniz olursa bir konuyu açıklığa kavuşturmak istiyorum.
- Öcalan: Nedir?
- Sırrı: Bu sanıldığı gibi bağlayıcı bir metin değildir. Teknik bir metindir.
- Öcalan: Niye, birinci ve ikinci maddesinde mali ve idari özerklik var.
- Sırrı: Sayın Başkan. Buna şerhin kaldırılması tek başına yetmiyor. Bunun iç hukuka dönüştürülmesi gerekiyor. Bunun yolu da anayasa da düzenlemek. Sanıldığı gibi bu haliyle bir bağlayıcılığı yok. Bir teminat da içermiyor.
(Bu açıklamalar üzerine biraz düşündü, önündeki mektupları karıştırdı. Sonra tekrar söze başladı)
- Öcalan: Tavrımız şu olacaktır, ana ilke olursa biz kullanırız. Siz ister yasa çıkartın, ister çıkartmayın. İspanya’nın bütünlüğü içinde milliyetler ve bölgelerin demokratik hakları ve dayanışmaları garanti edilir. Dün yine tartıştık. Tarihsel ve kültürel kimlikler miras zenginliğimizdir. Kendilerini özgürce ifade etmeliler, ki bu örgütlenme ve yönetmeyi de içerir ve yaşamaları bir haktır ve garanti edilir.
(Sırrı’ya dönerek)
Sırrı bize lazım. Bizim kıymetlimiz. (Sırrı’ya dönerek) Ben seni bana söylendiği zaman başka bir Adıyamanlı Sırrı ile karıştırdım. Sen siyasaldaydın değil mi?
- Sırrı: Evet
- Öcalan: Kaç girişlisin?
- Sırrı: 1979 girişliyim.
- Öcalan: Ha o sen değilsin. O bizim zamanımızda, sadece ders çalışan xımıl biriydi.
- Sırrı: Sayın Başkan siz Adıyaman’a ilk geldiğinizde ben 14-15 yaşındaydım. Siz geldiniz Hasan Yorulmaz’ı sordunuz. Ben sizi Hasan Yorulmaz’a götürmüştüm.
- Öcalan: Evet. Benim Adıyamanlı çok kıymetli arkadaşlarım vardı şehit düştüler.
- Sırrı: Mehmet Emin Taştan.
- Öcalan: Evet.
- Sırrı: Aziz Bilgiç.
- Öcalan: Evet.
- Sırrı: Sabri de bizim devredendi.
- Öcalan: Evet, Sabri çok değerli bir arkadaşımızdır. Sen Mükerrem Kemertaş’ı çok seviyorsun. Seni de çok severim ama Turan Engin’i daha çok severim, Esas beni etkileyen Aram Tigran’dır. Onun sesi beni kendime getirir.
Büyük kadın kahramanlar var. Yaşamın kutsallığı önemlidir. Kölelikten vazgeçilmelidir. 8 Mart mesajı olarak bu söylediklerimi, bu çerçevede açarsınız. Kadını özgür almayan bir halk özgür alamaz. Kadının tam özgürleşmiş hali tanrısallıktır. Şehit düşen kadın kahramanları anıyorum.
Şimdi siz bana biraz izin verin. Bu vereceğim mektuba Kandil’in endişelerini cevaplayan bir ek yazacağım.
(Heyette bulunan 3 kişi odadan çıktık. 15 dakika sonra tekrar çağırdı bizi)
- Öcalan: Ben bunu yetkiliyle size ulaştıracağım. Size vermeliler. Çünkü vermezlerse süreç devam etmez.
- Pervin: (Ayağa kalkarak, yetkiliye hitaben) Ne zaman vereceksiniz?
- Yetkili: Ben ileteceğim, size verirler.
- Öcalan: Bana yönelttiğiniz bütün soruların cevapları ve Kandil’in endişelerini giderecek her şey bu mektuplarda var. Şimdi eklerini yazacağım. Karşılıklı görüşmeler devam edecek.
(Tekrar oturarak görüşme devam etti)
- Öcalan: Devlet düzeyinde karşılıklı olarak diyalog içindeyiz. Karamsar olmayın., AKP buna ne kadar hazır, ne kadar ciddiler bunu bana siz getireceksiniz. Anti terör yasası, siyasi partiler yasası, seçim barajı… Toplantılarımızda cesurca tartışıp bana getireceksiniz. Bir ya da iki hafta içinde eleştirisel bir cevap bekliyorum. Bu bir taslaktır, dayatma değildir.
Çekilmeden çekilmeye fark var. tek taraflı bir çekilme olmayacak. Çekilme parlamento kararı ile olacak. Başbakanın dediği çekilsinler onlara karışmayız demesiyle olmaz. TBMM onaylayacak, çekilme komisyonla olacak.

FACE VE TWEET KULLANICILARI DİKKAT

Meclis komisyonuna bilgi veren MİT görevlileri yasalar dahilinde Facebook ve Twitter’ın takip edildiğini söyledi.Kamuoyunda ‘Böcek komisyonu’ olarak bilinen TBMM Yasadışı Dinlemeleri Araştırma Komisyonu MİT’ten brifing aldı.
Komisyona MİT’ten gelen daire başkanı düzeyindeki 3 bürokrat, milletvekilleriyle biraraya geldi. Komisyon toplantısı talep üzerine basına kapalı gerçekleşti. Son iki toplantısını Mili Savunma Komisyonu salonunda yapan “Böcek Komisyonu”, MİT görevlilerini dinlediği toplantı için ise Adalet Komisyonu’nun toplantı salonunu tercih etti.
Basınla köşe kapmaca
Toplantı Adalet Komisyonu’nda yapılırken, MİT mensuplarının basın ile karşılaşmaması için adeta köşe kapmaca oynandı. Komisyona gelen basın mensupları dışarı çıkarıldıktan sonra MİT yetkilileri odaya geldi. MİT mensupları Komisyon Başkanı’nın odasındaki özel ara kapıdan toplantı salonuna alındı.
7 bin kişiye eğitim
MİT mensupları brifingde kurumlarının MİT’in devlete karşı işlenen suçlar ve casusluk faaliyetiyle ilgili çalıştığı, ‘Şahıslar’ üzerinde durulmadığının altı çizildi.
MİT’in kurumsal olarak kamunun stratejik güvenliğini sağladığını, kişilere ve kurumlara eğitim verildiği belirtilen sunumda şimdiye kadar 101 brifing yapılarak, 7 bin kişiye bu kapsamda yasadışı dinlemelerle ilgili eğitim verildiği ifade edildi.
Brifingde MİT’in tehdit unsurlarını araştırdığı belirtilirken, tüm istihbari alanların kendilerine kaynak teşkil ettiği bilgisi de verildi. Buna örnek olarak facebook ve twitter gösterilirken, MİT’in kanunun izin verdiği çerçevede bu tür çalışmalar yaptığı da ifade edildi.
Akıllı telefonlar tehlikeli
MİT bürokratları akıllı telefonların rahatlıkla dinlenebileceğini ve izlenebileceğini anlatırken, uluslararası istihbarat örgütlerinin de Türkiye’de dinleme ve izleme yapabileceğine dikkat çektiler. MİT’ten ve diğer istihbarat örgütlerinden emekli olanların, özel sektörde istihdam edilmesini örnek gösteren MİT yetkilileri, bunun sakıncalarının olabileceğini ifade ettiler. MİT görevlileri, “Özel sektör neden emekli istihbaratçı istihdam ediyor, bunun da üzerinde düşünülmesi gerekir” dedi.
Sorular yanıtsız kaldı
Milletvekilleri MİT mensuplarını soru yağmuruna tuttu. Başbakan’ı dinleyen böcekleri kimin yerleştirdiği, askeri casusluk skandalını ortaya MİT’in çıkarıp çıkarmadığı, 11 dinleme aracının MİT’in elinde olup olmadığı şeklinde sorular da vekiller tarafından soruldu. Başbakan için ayrı, yeni bir koruma ekibi oluşturulduğu ifade edilirken, Wikileaks belgelerinin nasıl izlendiği soruları da milletvekileri tarafından yöneltildi. Uğur Mumcu cinayeti başta olmak üzere benzer olaylarda istihbarat zafiyeti olup olmadığı yönündeki sorular da yanıtsız kaldı.
İki dinleme yöntemi
Yasa dışı dinlemelerin iki farklı türde yapıldığını belirten MİT görevlileri, ilkinin bir program aracılığıyla olabildiğini diğerinin de ürün üzerindeki bir açık aracılığıyla yaıplabileceğini söylediler. Telefona bir programın yüklenebildiğini ve telefon üzerinden yapılan konuşmanın doğrudan dinlemeyi yapan kişilere gönderildiği belirtilirken, ikinci yöntemde telefon ya da bilgisayar üzerinde üretimden kaynaklanan güvenlik açığının kullanıldığı belirtildi.

SÖZCÜ

KADIN MAHKUM OLMAYAN CEZAEVİNE KADIN DOĞUMCU ATANDI

Kadın tutuklu ve hükümlü bulunmayan Silivri Cezaevi revirinde, bir kadın doğum uzmanı doktorun görevlendirildiği bildirildi. CHP İstanbul milletvekili Mahmut Tanal Gazeteport’a, ‘’Silivri Cezaevinde kadın hükümlü veya tutuklu yok ama revirde nöbetçi kalan doktorlardan birinin branşı kadın doğumcu’’ dedi.
Gazeteport’un haberine göre; Tanal ve 23 arkadaşı, TBMM Başkanlığına bir önerge vererek Cezaevlerindeki yaşam koşulları ve fiziki şartların araştırılmasını istediler. Önergede, ‘’Cezaevlerindeki hükümlü ve tutukluların içinde bulundukları şartlar son derece kötüdür’’ denildi ve şu görüşler savunuldu:
“Özellikle Kandıra, Diyarbakır, Silivri, Tekirdağ Cezaevlerindeki yaşam şartları, hükümlü ve tutukluların onurlu bir yaşam sürdürmelerini engellemektedir. Cezaevlerinin imar planları ile uyumlu olup olmadığı, fiziki şartlarının durumu araştırılmalıdır. Kapasitelerinin üstünde hükümlü ve tutuklu bulundurulması, verilen günlük gıda miktarları, tedavi olanaklarının durumu incelenmelidir. Revirlerde görev alan doktorların sadece mesai saatlerinde muayene ve tedavi yaptıkları bilinmektedir. Bu durumda mesai saatleri dışında hastalanan hükümlü ve tutukların durumları hakkında da bir çalışma yapılmalıdır. Örneğin, Silivri Cezaevinde hiç kadın hükümlü veya tutuklu bulunmamasına rağmen, branşı kadın doğum olan doktorların da revirde görev aldı.

TANK GENERALİNE TUTUKLAMA ÇIKTI

28 Şubat soruşturması kapsamında mahkemeye sevk edilen eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Erdal Ceylanoğlu ve emekli Tümgeneral Yücel Özsır tutuklanırken, 3 kişi serbest bırakıldı.
28 Şubat soruşturmasında eski Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu ve emekli Tümgeneral Yücel Özsır tutuklandı.

Eski Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Aslan Güner ve eski Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu 28 Şubat soruşturması kapsamında ifadeye davet usulüyle çağrıldı.

Diğer üç subay ise polis nezaretinde Ankara Adliyesi'ne getirildi.

Aslan Güner, Erdal Ceylanoğlu, emekli Tümgeneraller Mehmet Başpınar ve Yücel Özsır ile muvazzaf Albay Mehmet Cumhur Yatıkkaya'nın savcılık ifadeleri sona erdi.

Cumhuriyet Savcıları Mustafa Bilgili ve Kemal Çetin, zanlıların tamamını tutuklama talebiyle mahkemeye sevk etti.

Soruşturmayı yürüten savcıların tutuklama talebiyle mahkemeye sevk ettiği, eski Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu ile emekli Tümgeneral Yücel Özsır tutuklandı. Eski Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Aslan Güner, emekli Tümgeneral Mehmet Başpınar ile muvazzaf Albay Mehmet Cumhur Yatıkkaya, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

TANKLARI YÜRÜTEN GENARAL

Emekli Orgeneral Erdal Ceylanoğlu 28 Şubat sürecinde Ankara Sincan'da tankları yürüten general olarak tanınıyor.

Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevini de yürüten emekli Org. Erdal Ceylanoğlu Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanı iken 28 Şubat sürecinin simgesi haline gelen tankların yürümesi emrini vermişti.

Genelkurmay ikinci başkanlığı görevini de yürüten emekli orgeneral Arslan Güner ise geçtiğimiz yıl görev süresinin dolması üzerine emekliye ayrılmıştı.

CEYLANOĞLU'NA 10 SORU SORULDU
Bu arada Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü 28 Şubat Soruşturması kapsamında ifadesi alındıktan sonra tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen emekli Orgeneral Erdal Ceylanoğlu'na, 4 Şubat 1997'de tankların Sincan'dan geçişiyle ilgili 10 soru sorulduğu öğrenildi.

Edinilen bilgiye göre, Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili, o dönemde Etimesgut Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanı olan Ceylanoğlu'na Sincan'dan tankların geçmesiyle ilgili sorular yöneltti.

Ceylanoğlu, tankların yürütüldüğü tarihte izinli olduğunu söyledi ve olayı duyduktan sonra, öğle saatlerinde birliğe gittiğini savundu.

Ceylanoğlu, bir başka soruyu yanıtlarken, tankların geçişi için Genelkurmay Başkanı ve Kara Kuvvetleri Komutanı ile üç kişinin emrinin gerektiğini açıkladı.


Kaynak:GAZETEPORT

SAPARA FÜZESİ İLE TURLADILAR:1-0

Ziraat Türkiye Kupası B Grubu 6. hafta mücadelesinde Trabzonspor sahasında Medical Park Antalyaspor'u konuk etti.

Hüseyin Avni Aker Stadı'nda oynanan maç sonunda gülen taraf 1-0'lik sonuçla ev sahibi Trabzonspor oldu.

Trabzonspor'a galibiyeti getiren gol maçın 35. dakikasında Marek Sapara'dan geldi.

Gruptaki diğer maçta ise Eskişehirspor, deplasmanda Mersin İdman Yurdu'nu 3-1 yendi. Bu sonuçlar neticesinde Trabzonspor grubunu birinci bitirdi ve bir üst turda Bursaspor ile eşleşti. Eskişehirspor ise Fenerbahçe ile karşılaşacak.

SAPARA UZAKTAN AVLADI

Maça temkinli başlayan iki takımdan dengesi ilk bozulan, savunmacısı Marek Cech'in sakatlanması nedeniyle ilk oyuncu değişikliğine erken giden Trabzonspor oldu. Cech'in yerine giren Halil ile beraber ofansta daha çok top tutmaya başlayan ev sahibi, ataklarını da güçlendirmeye başladı. İlk yarının sonlarına doğru da aradığı golü buldu.

M.P. Antalyaspor sahasının orta bölümünde topu kapan Sapara ceza alanı dışından çok şık bir şutla kaleci Ndjock'u avladı ve takımını 1-0 öne geçirdi. Golün ardından konuk takım Diarra ile tehlike yaratsa da Onur'u geçmeyi başaramadı.

KANARYA'YI KÜÇÜK FIRTINA VURDU:2-3

Ziraat Türkiye Kupası A Grubu 6. hafta mücadelesinde 1461 Trabzon, Fenerbahçe'yi 3-2 mağlup ederken gollerdeki hatalar dikkat çekti.Ziraat Türkiye Kupası A Grubu 6. hafta mücadelesinde Fenerbahçe, Şükrü Saracoğlu Stadı'nda 1461 Trabzon'u ağırladı. A Grubu'nda yenilgisi bulunmayan Fenerbahçe'yi 1461 Trabzon son maçta 3-2 mağlup ederken, sarı lacivertli takımın gollerini 32. dakikada Caner Erkin ve 40. dakikada Selçuk Şahin kaydetti. 1461 Trabzon'a galibiyeti getiren golleri ise 36. dakikada Mustafa Tiryaki, 67. dakikada Yusuf ve 86. dakikada Jebrin kaydetti.

Fenerbahçe'de ilk golde Mehmet Topal, ikinci golde Serkan Kırıntılı ve üçüncü golde Selçuk Şahin'in hataları maçın kaderini belirledi.

Bu sonucun ardından 1461 Trabzon Ziraat Türkiye Kupası'nda A Grubu'ndaki mücadeleyi 5 puanla tamamlarken, Fenerbahçe'nin puanı 13'te kaldı

PERDEYİ CANER AÇTI

Kupada lider olarak yarı finale yükselmeyi daha önce garantileyen sarı-lacivertli ekipte
yoğun maç temposunda çok sayıda as futbolcusunu dinlendiren Kocaman, az süre
alan futbolculara görev verdi. Mücadeleye hızlı başlayan FenerbahçeCaner, Semih gibi isimlerle ileride etkiliolmaya çalışırken, 1461 Trabzon'daFenerbahçe kalesinde etkili oldu. Maçtasessizliği bozan gol ise 32. dakikada Caner Erkin'den geldi. Uzun süredir forma şansı
bulamayan Krasic'in 1461 Trabzon defansı arasında kaybettiği topu önünde bulan Caner Erkin ceza sahası dışından solayağıyla düzgün bie vuruşla topu ağlarla buluşturdu ve Fenerbahçe'yi 1-0 öne geçirdi.
TOPAL'DAN BÜYÜK HATA!

1461 Trabzon bu gole 36. dakikada Mustafa Tiryaki ile cevap verdi. Sağ kanattan gelişen atakta Göksu topu içeri çevirdi. Fenerbahçe ceza sahası içinde topa müdahale edemeyen Mehmet Topal büyük hata yaparken araya giren Mustafa Tiryakiskoru 1-1'e getiren golü kaydetti.

CANER ERKİN TEKRAR SAHNEDE!
Fenerbahçe'nin 32. dakikada ilk golünü atan Caner Erkin bu sefer asist yaparak Fenerbahçe'nin golünde büyük katkı sahibi oldu. Dakikalar 40'ı gösterdiğinde kazanılan
serbest vuruşta topun başına geçen Caner Erkin'in orta sahasında ceza sahası içinde
bulunan Selçuk Şahin kafasıyla topu ağlara göndererek skoru 2-1'e getirdi ve ilk yarının
skorunu belirledi.

BU SEFER SERKAN'DAN HATA!
İki takım arasında oynanan prestij mücadelesinde ikinci yarıda hızlı başladı. Karşılıklı atakların olduğu mücadelede Fenerbahçe kalecisi serkan Kırıntılı dakikalar 66'yı gösterdiğinde öne çıkarakbüyük bir hata yaptı. 1461 Trabzon savunmasından gelen topa hareketlenen Yusuf, öne çıkan Fenerbahçe kalecisinin üstünden topu ağlarla buluşturarak durumu 2-2'ye getirdi.

MAÇ BİTMEDEN BİR GOL DAHA!

1461 Trabzonlu oyuncular orta sahada topa sahip olan Fenerbahçeli Selçuk Şahin'e
baskı yaparak topu kaptılar. bu topla beraber hızlı çıkan 1461 Trabzon'da Jebrin
86. dakikada golü attı ve skoru 3-2'ye getirdi.
MAÇTAN DAKİKALAR (İLK YARI)

5. dakikada Krasic'in sağ çaprazdan şutunda top kaleci Fatih'te kaldı. 17. dakikada sol çaprazdan serbest vuruş kullanan Barış Memiş'in yakın direğe gönderdiği topu kaleci Serkan uzanarak kornere çeldi. 20. dakikada Krasic'in pasıyla ceza alanında hareketlenen Semih Şentürk'ten önce savunmada Caner Osmanpaşa topu kornere göndererek gol
tehlikesini önledi. 22. dakikada Barış Memiş'in sağdan kullandığı korner atışında,
ön direğe doğru hareketlenen Yusuf Erdoğan'ın aşırtma vuruşunda top üst direğe
çarparak oyun alanında kaldı ve mücadele devam etti. 23. dakikada ceza alanının
dışından serbest vuruş kullanan 1461 Trabzon'da Mustafa Tiryaki'nin sert şutunda
kaleci Serkan, topu iki hamlede kontrol etti.32. dakikada Krasic'in kaleye doğru
taşımaya çalıştığı topa savunma müdahale edince meşin yuvarlak ceza alanı dışındaki
Caner Erkin'in önünde kaldı. Caner'in gelişine sert vuruşunda meşin yuvarlak filelere gitti ve Fenerbahçe maçta 1-0 öne geçti. 36. dakikada Göksu Alhas'ın sağdan ceza alanına ortasında, Fenerbahçe savunmasında Mehmet Topal'ın hatasını iyi değerlendiren Mustafa Tiryaki, kaleci Serkan'ın açıyı kapatmasına rağmen topufilelere göndererek maçta durumu
eşitledi: 1-1 40. dakikada sağ çaprazdakazanılan serbest vuruşu kullanan Caner Erkin'in ceza alanında hareketlenen Selçuk Şahin'e ortasında, bu futbolcu meşin yuvarlağı kafa ile direğin dibinden filelere göndererek Fenerbahçe'yi maçta 2-1 önegeçirdi. Karşılaşmanın ilk yarısı Fenerbahçe'nin 2-1'lik üstünlüğüyle tamamlandı.
MAÇTAN DAKİKALAR (İKİNCİ YARI)
49. dakikada Caner Erkin'in ceza alanı sağından arka direğe doğru ortasında, topla
buluşan Krasic'in vuruşunda top uzak direğin yakınından auta çıktı. 52. dakikada Salih Uçan'ın sağdan ceza alanına doğru ortasında, arka direkte topu önünde bulan Semih Şentürk'ün yerden sektirerek yaptığı kafa vuruşunda top kaleci Fatih Öztürk'te kaldı. 53. dakikada Gökhan Alsan'ın ceza alanı dışından kaleye şutunda, Serkan Kırıntılı'nın müdahale edip tutamadığı topu savunma uzaklaştırarak tehlikeyi önledi.58. dakikada Yusuf Erdoğan'ın kullandığı serbest vuruşta, ceza alanı içinde Mustafa Tiryaki'nin kafa vuruşunda kaleci Serkan Kırıntılı uçarak topu çeldi. Oyun alanında kalan meşin yuvarlağı Fenerbahçe savunması uzaklaştırdı. 63. dakikada 1461 Trabzon'un Barış Memiş ile soldan kullandığı korner atışında, ceza alanındaki kalabalık içinde kafalardan seken top, arka direktenoyun alanına döndü. Gökhan Alsan'ın önünde kalan topa vuruşunda kaleci
Serkan'dan dönen meşin yuvarlağı bu futbolcu ikinci vuruşunda yakın mesafeden
auta attı. 66. dakikada 1461 Trabzon atağında, orta alandan atılan uzun topla
ceza alanı önünde buluşan Yusuf Erdoğan, kaleci Serkan Kırıntılı'nın da öne çıkmasını
fırsat bilerek yaptığı aşırtma vuruşla topu filelere göndererek durumu 2-2 eşitledi.
86. dakikada Fenerbahçe'nin orta alanda kaptırdığı top sonrası, solda hareketlenen
Jebrin'in ceza alanının dışından kaleye gönderdiği top kaleci Serkan Kırıntılı'nın
bakışları arasında filelere gitti ve 1461 Trabzon maçta 3-2 öne geçti. Karşılaşmada
başka gol olmayınca mücadele, 1461 Trabzon'un 3-2'lik üstünlüğüyle sona erdi.
Stat: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Hakemler: Hakan Ceylan, Emre Suna, İbrahim Bozbey Fenerbahçe: Serkan Kırıntılı, Orhan Şam, Mehmet Topal, Serdar Kesimal, Ziegler, Selçuk Şahin, Salih Uçan, Krasic (Dk. 74 Cristian), Mehmet Topuz (Dk. 74 Recep Niyaz), Caner Erkin (Dk. 63 Beykan Şimşek), Semih Şentürk 1461 Trabzon: Fatih Öztürk, Göksu Alhas, Mehmet Kuruoğlu, Caner Osmanpaşa, Kadir Keleş, Abdulkadir Özdemir, Barış Memiş (Dk. 75 Mehmet Sıddık İstemi), Gökhan Alsan, Jebrin, Yusuf Erdoğan (Dk. 85 Hasan Batuhan Artarslan), Mustafa Tiryaki (Dk. 60 Abdullah HalmanGoller: Dk. 32 Caner Erkin, Dk. 40 Selçuk Şahin (Fenerbahçe), Dk. 36 Mustafa Tiryaki, Dk. 66 Yusuf Erdoğan, Dk. 86 Jebrin (1461 Trabzon Sarı Kartlar: Dk. 58 Caner Erkin, Dk. 59 Serdar Kesimal (Fenerbahçe), Dk. 73 Gökhan Alsan, Dk. 79 Jebrin, Dk. 90+1 Mehmet Sıddık İstemi (1461 Trabzon)


Fotospor

MUĞLADA CANLI BOMBA YAKALANDI

Hazırlayan Unknown on 27 Şub 2013 | 20:06

Türkiye'nin dört bir yanında aranan DHKP-CMuğla polisi, Ortaca İlçesine bağlı Yeşilyurt Köyü'nde canlı bomba olduğu ileri sürülen bir kadını yaklaşık 7 aydır takibe aldı.

İstihbarat birimlerinin canlı bomba listesinde yer alan DHKP-C'li Kadife Yılmaz isimli kadın, terörle mücadele ekipleri tarafından sabah saatlerinde yaşlı bir kadına bakıcılık yaptığı evde gözaltına alındı.

DHKP-C terör örgütü üyesi olmaktan hakkında 6 yıl 3 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan 49 yaşındaki Kadife Yılmaz'ın sorgusu ardından savcılığa çıkarılacağı belirtildi.

HABER365.COM

OBAMA HAZİRANDA İRANI VURACAK İDDİASI

İsrail medyasından çok tartışılacak iddiaİsrail haber televizyonu Channel 10, ABD Başkanı Barack Obama'nın nükleer programından taviz vermeyen Tahran'ı önümüzdeki Haziran ayında vuracağını iddia etti.

Habere göre, önümüzdeki ay Tel Aviv'i ziyaret edecek Obama, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile "İran'a düzenlenecek askeri operasyonun" detaylarını görüşecek.

İsrail haber televizyonu Channel 10'a göre, ABD Başkanı Barack Obama, ikinci döneminde ilk ziyaret edeceği ülke olan İsrail'e İran'a yönelik askeri bir operasyon için "bir pencere açma" fırsatı tanıyacak.

BU DURUM BİZİ TEHDİT EDECEK

ABD Başkanı Barack Obama, geçtiğimiz yılın son günlerinde yaptığı açıklamada, "Başbakan Binyamin Netanyahu ile bu konuları her zaman konuşuyoruz. Netanyahu'nun İran'ın nükleer bombaya sahip olmaması konusundaki ısrarını anlıyorum. Çünkü bu durum bizi tehdit edecek. İsrail'i ve dünyanın geri kalanını tehdit edecek ayrıca nükleer silahlanma yarışı başlatacak" demişti.

OBAMA REDDETMİŞTİ

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz yıl İran'ın nükleer tesislerini askeri bir operasyonla vurmayı gündeme getirmiş ancak bu teklif ABD Başkanı Baracak Obama tarafından kabul görmemişti.  ...

DERBİYE METE KALKAVAN VERİLDİ

Hafta sonu oynanacak Beşiktaş-Fenerbahçe derbisinin hakeSpor Toto Süper Lig'in 24. haftasında 3 Mart Pazar günü saat 19.00'da oynanacak Beşiktaş-Fenerbahçe derbisini hakem Mete Kalkavan yönetecek.


HABERCİNİZ.COM

EGESOY MAGAZİN DÜNYASINI SALLAYACAK

İki gündür yaptığı haberler ve yazdığı makalesiyle uzun süredir içine kapanık yaşayan ünlü sanatçı Sevim Egesoy'u yeniden ayağa kaldıran Cemal Bilge konuştuSevim Egesoy'u çok sevdiğini söyleyen Cemal Bilge, "O'nun hiç bir şey yapmadan yaşıyor oluşu uzun zamandır beni rahatsız ediyordu. Ben onu yeniden ayağa kaldırmaktan ziyade O'nunla ilgili duyduğum bir rahatsızlığı dile getirdim" dedi

Türkiye'de çok özel bir yeri bulunduğunu söylediği Egesoy'un bugüne kadar müzikten ve sahnelerden uzak kalışını boşa harcanmış zaman olarak niteleyen Bilge, "O müzikten kopmak istesede onu seven milyonlar buna izin vermeyecektir. Biz bir anlamda onu çok seven hayranlarının sesi olduk. Eğer bu konuda bir şeyleri başarmışsak ne mutlu bize" dedi

Egesoy'un yeniden müziğe dönmesi halinde her zaman yanında olacaklarını söyleyen Cemal Bilge, "Gerekirse ona sıfır km şarkılar verebilir, çıkaracağı yeni albümün rehberliğini yaparım. Yeter ki güzeller güzeli solistim üzerindeki şu ölü toprağını atsın, silkelensin ve (Ben artık hazırım) diyebilsin"

Halen Adana'da dost ziyaretinde bulunan güzel sanatçının İstanbul'a dönüşüyle birlikte bir araya geleceklerini söyleyen Bilge, "O'nu bundan sonraki bekleyen kariyer, bir öncekinden daha ses getirecek türden olacak. Biliyor ve inanıyorum ki, Türkiye'nin ismini bildiği ama tadına gerçek anlamda varamadığı Sevim'in lezzetine bundan sonra varacak" diye konuştu.

HALKINGAZETESİ.NET/CEMAL BİLGE- İSTANBUL

28 ŞUBATA 24 SAAT KALA ADLİYE'YE ÇAĞRILDI

Emekli Orgeneral Aslan Güner ile Eski Kara Kuvvetleri Komutanı Emekli Orgeneral Erdal Ceylanoğlu Ankara Adliyesi'nde...


AYRINTILAR İLERLEYEN SAATLERDE


AKTİFHABER

AZİZ YILDIRIMA YILIN ÖDÜLÜ VERİLDİ

Okan Üniversitesi'nde konuşan F.Bahçe Başkanı Yıldırım, "Birbirimizi sevelim, spor politikasını da siz gençler belirlesin. Her zaman onurlu yaşayın ve doğru bildiklerinizi söyleyin. Korkmadan yaşayanlar bir gün ölür, korkaklar ise hergün" dedi .Fenerbahçe Spor Kulübü, Olimpiyat'a en çok oyuncu gönderen kulüp olarak Okan Üniversitesi tarafından 'Sporda Yılın Onur Ödülü'ne layık görüldü. Ödülü alan Başkan Aziz Yıldırım bir de konuşma yaptı.

TRABZON TARAFTARI SALONU TERKETTİ
Konuşmasında önemli mesajlar veren Yıldırım, 'Değerli öğrenciler. Bundan 2 yıl önce burada yine sizlerden ödül aldım. 2 yıl sonra kulübüme verdiğiniz ödül için tekrar buraya geldik. Sizlere birkaç tavsiyem olacak. Burada her taraftardan arkadaşlar var. Önce birbirimizi sevelim. İkincisi tribünlerde liderliği alın ve Türkiye'nin gelecekteki spor politikasını siz gençler belirleyin. Üçüncüsü, her zaman onurlu yaşayın doğru bildiklerinizi her zaman söyleyin. Çünkü korkmadan yaşayanlar bir gün ölür, korkanlar her gün ölür ' şeklinde konuştu. Yıldırım ödül aldığı sırada Trabzonspor formalı bir üniversite öğrencisi platformun önünden geçerek dışarıya çıktı.

FATİH TERİM KATILMADI!
Fenerbahçe Kulübü Genel Sekreteri Talat Yılmaz ve yönetim kurulu üyeleri Tahir Perek ile Turhan Şahin de törene katıldı. Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim ve Sarı-Kırmızılı golcü Burak Yılmaz'ın ödüllerini Galatasaray Kulübü Altyapı Sorumlusu Müfit Erkasap, törene katılamayan Yıldırım Demirören'in ödülünü de Emre Alkin aldı.


BEYAZGAZETE

SİGARAYA VEDAYA TAKIM ELBİSE

Hazırlayan Unknown on 26 Şub 2013 | 19:00

'Bugün bıraktım diyen 3 ay sonra gelsin kıyafet alıyorum'
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, yaklaşık 10 yıl önce sigara içen eş dost ve yakınlarına bırakmaları halinde takım elbise almaya başladığını söyledi. İlk kıyafet aldığı kişinin o gün İstanbul Valisi bugün İçişleri Bakanı olan Muammer Güler olduğunu anlatan Müezzinoğlu, bugüne kadar 110 kişiye elbise aldığını ifade etti. Bakan Müezzinoğlu, "İlk kıyafet aldığım kişi de o gün İstanbul Valisi bugün İçişleri Bakanımız olan Muammer Güler'dir. Bu anlamda yaklaşık 110 civarında bırakıp takım elbise aldığım insan var. Masrafı ağır oluyor ama ülkeye katkısı oluyor." dedi.

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Ankara Hekimevi'nde sağlık muhabirleri ile tanışma amaçlı kahvaltılı basın toplantısı düzenledi. Sigara ve alkol konusunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gibi duyarlı olduğunu ve paketleri topladığını belirten Müezzinoğlu, toplumun fiziksel ve ruhsal sağlığına zararlı olan maddeler konusunda kampanya başlatmak, toplumsal bilinci oluşturmak ve güçlü hale getirmek gerekiyor. Milletçe duyarlı olmalıyız. Hekim olarak sigara bugün birçok hastalığını ana unsurlarından bir tanesi. Hele hele kanser konusunda. Özellikle akciğer kanseri. Sigaranın yan etkilerini artık ilkokul çocuğu bile ezberledi. Alışkanlıkları en zor olan alışkanlıklardan vazgeçmek gerek." açıklamasını yaptı.

Gençleri olabildiğinde kendi ve toplum sağlığı açısından zararlı olduğuna inanılan maddeler konusunda bilinçlendirmek gerektiğini anlatan Müezzinoğlu, şunları dile getirdi: "Bu anlamda yaklaşık 10 yıldır içenlere ben içiyorum bugün bıraktım diyen 3 ay sonra gelsin kıyafet alıyorum. İlk kıyafet aldığım kişi de o gün İstanbul Valisi bugün İçişleri Bakanımız olan Muammer Güler'dir. Muammer Güler o gün bıraktı bugün sigara içmiyor. Bu anlamda yaklaşık 110 civarında bırakıp takım elbise aldığım insan var. Bugünde buradan 3 kişi çıkarsa memnun oluruz. Masrafı ağır oluyor ama ülkeye katkısı oluyor."

"25 YIL GÜNDE BİRER ADET SİGARA İÇTİM"

Yaklaşık 25 yıl ortalama günde bir adet sigara içtiğini belirten Mehmet Müezzinoğlu, "Bazen iki üç ay hiç içmedim ama benim sigara içmem de şu koşullar olacak. Karnım tok, keyfim yerinde muhabbet olacak. Bir de yanında kahve olacak. Günde ortalama biri hiç geçmedi. Zaman zaman 'otlakçılık' yapıyordum. 'Paketçiliğim' hiç olmadı. 7 yıl önce kızlarım yurt dışında eğitim görüyordu. Bir bayramda onları ziyarete gittim. İlk torunum olmuştu. Çocuklar orada, yemek yedik, ilk defa buluşmuşuz, mutlu olduğum bir an kahve de geldi. Kızıma 'bana bir sigara bulur musun' dedim ama 'baba burada içilmiyor' dedi. Öyle bir sert tavırdı ki 'tamam' dedim. O gün bugündür içmiyorum. Torunum vesile oldu. Ama asıl kızımın o tavrı vesile oldu." diye yaşadıklarını ifade etti.


ABCHABER.NET

YARIN HİZMET YOK

Büro çalışanları, Adliyeler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Vergi Daireleri, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri, Kaymakamlıklar, Valilikler dahil olmak üzere yarın 43 kamu kurumunda iş bırakacak.

Türk Büro-Sen Genel Merkezi’nden yapılan açıklamaya göre, sendika tarafından alınan bir kararla 27 Şubat Çarşamba günü 1 gün iş bırakma eylemi gerçekleştireceği bildirildi. Buna göre, Adliyeler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Vergi Daireleri, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri, Kaymakamlıklar, Valilikler dahil olmak üzere hizmet koluna bağlı 43 kamu kurumunda yarın hizmet verilmeyecek.

Açıklamada, vatandaşların mağdur olmamak için devlet kurumlarındaki işlerini bugün ya da Perşembe günü gerçekleştirmeleri istendi.

“AMACIMIZ HÜKÜMETİN YANLIŞ POLİTİKALARINA DUR DEMEK”
Açıklamada, büro çalışanlarının 666 Sayılı KHK ile 2013 yılından itibaren kaldırılan fazla mesai ücretlerinin geri ödenmesi, kesilen yol ödeneklerinin tekrar başlatılması, ücret adaletsizliğinin giderilmesi, statü farkının kaldırılması, tüm ek ödemelerin emekli aylığına dahil edilmesi ve memurun iş güvencesine “göz diken hükümete dur demek için” alanlarda olacağı belirtildi.

Sendika açıklamasında ayrıca yapacakları iş bırakma eyleminde amacın vatandaşın mağdur edilmesi olmadığını, hükümetin yanlış politikalarına dur demek olduğunu ifade etti.

Ankara'da ki eylem, yarın sabah saat 10:30’da Kızılay Güven Park'ta toplanılarak başlayacak. Saat 11:00 itibariyle kortej oluşturularak Maliye Bakanlığı'na yürüyüşe geçilecek.



GAZETEPORT

YUSUFUZUN'DAN TAZİYE ZİYARETİ

Beylikdüzü Belediye Başkanı Yusuf Uzun, geçtiğimiz günlerde babasını kaybeden İhlas Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Mücahid Ören’e taziye ziyaretinde bulundu.
Beylikdüzü Belediye Başkanı Yusuf Uzun, vefat eden İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Enver Ören’in oğlu ve holdingin yeni Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Mücahid Ören’e taziye ziyaretinde bulundu. Başkan Uzun, “ Basın ve iş dünyasının önemli kişiliklerinden biri olan Enver Ören’in vefatının derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Medyaya değerli katkıları olan Ören’in tüm sevenlerine ve ailesine sabır diliyorum. Mekanı cennet olsun” dedi.
Yönetim Kurulu Başkanı Mücahid Ören ise, “Bu anlamlı ziyaretiniz ve paylaşımınız için teşekkür ederiz. Sizleri yanımızda görmekten büyük memnuniyet duyduk” diye konuştu.
Başkan Uzun ayrıca, inşaat işlerinden sorumlu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Zeki Celep’i de ziyaret ederek, taziye dileklerini iletti.
 
Ziyaretler esnasında İhlas Holding Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Gencer ve Beylikdüzü Belediye Başkan Danışmanı Ayhan Başarır da hazır bulundu.
 
GAZETEPORT

KILIÇDAROĞLU BAŞBAKANA SESLENDİ:MİLLETTEN ÖZÜR DİLE

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, "Erdoğan kendisini kurtarmak için elli dereden su geçiriyor. Sen bu milletin önüne çıkıp özür dileyeceksin." dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarından satır başları:
"ÇIKIP ÖZÜR DİLEYECEKSİN"

Öyle bir laf etti ki düzeltilecek yanı yok. "Biz her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldık" Kendisini kurtarmak için elli dereden su geçiriyor. Sen bu milletin önüne çıkıp özür dileyeceksin. Antropoloji bölümü var. Bir dergi tutuşturmuşlar eline dergiden söz ediyor. Git bak oraya, göreceksin. YÖK sınav açıyor. Etnik kimlik üzerinden siyasete hayır, inanç üzerinden siyasete hayır.
Ama ben her türlü milliyetçiliği ayaklar altına alıyorum diyorsan. Orada dur. Bunu söyleyemezsin. Bugün düştüğü kuyudan çıkmaya çalışıyor. Neymiş? Kapsayıcı milliyetçilik anlayışı. Sevsinler senin yeni milliyetçilik anlayışını.
Git Rize'de bunu söyle dedim. Bakalım o zaman Kılıçdaroğlu ne diyecek demiş. Sen Rize'de "Ben her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldım çiğnedim" diyeceksin. Rizeliler seni dinlerler kararını verirler ona göre.

Sayın Koç da buna "konjenktür milliyetçisi" demişti zamanında. Ettiği laf yutulacak bir laf değil. Ancak ve ancak çıkacak özür dileyecek.

"NATO TOPRAKLARI DEMİŞTİ"

Hatırlarsanız bu Türkiye Cumhuriyeti topraklarını NATO toprakları olarak tanımlamıştı. Sen kendi ülkenin toprağını, sen nasıl bu NATO toprağı olarak nitelendirirsin. Sesi çıkmadı, tık yok o konularda.

BDP heyeti önce Sinop'a sonra Samsun'a gitti. Olaylar çıktı. Grup toplantısına geliyor ilk yaptığı iş CHP'li belediye başkanını suçlamak oluyor. Daha önce söylemiştim. Yalancıdan Başbakan olmaz. Yalan söyleyen adamdan bu ülkeye hayır gelmez.

"BİR BAŞBAKAN'A BU YAKIŞIR MI"

Sen Başbakan'sın vali emrinde. Açarsın valiye sorarsın, bu olayları kimler çıkardı? İçişleri Bakanı'na sorarsın. Arzu edersen Sinop Belediye Başkanı'na sorarsın. Onları hiç aramıyorsun. Oturuyorsun belediye başkanımızı açıkça suçluyorsun. Bir Başbakan'a yakışır mı bu? Sen ülke yönetiyorsun. Benim belediye başkanım asla ve asla siyasal ayrım yapmıyor. Belediye Başkanımız Samsun'da, Sinop'ta çıkan olaydan dolayı CHP'yi sorumlu tutuyor.
Bunu yapan adama herhangi bir ülkede Başbakan denilemeyeceğini öncelikle bu kişinin öğrenmesi lazım.

"BAŞBAKAN'DAN İKİ KEZ ÖZÜR BEKLİYORUM"


"CHP'li belediyeler yaptıkları ihalelerde PKK'ya para aktarıyorlar" diye. Hangi ihalede para aktarıldı. Senin CHP'den iki kez özür dilemeni bekliyorum. Bir Sinop olayı, iki CHP'li belediyeler PKK'ya para aktarıyorlar dediğin için açıkça özür bekliyorum senden. Özür dilemek erdem işidir. Özür dilemek şerefli insanların işidir. Olgunluk işidir.

Bakın BDP'li milletvekili çıktı. Bizim belediye başkanından özür diledi. Yanlış yapmışız dedi. Sen Başbakan'sın çık aynı olgunluğu göster, açıkça özür dile.

"TUTSAKLAR VAR MI AÇIKÇA SÖYLE"


Bugün grup toplantısında arkadaşlarım dinlemişler. BDP'liler gittiler Abdullah Öcalan ile görüştüler. Dediler ki, "PKK'nın da elinde tutsaklar var devletin de elinde tutsaklar var" Çok önemli bir cümle. PKK'nın elindeki tutsakları biliyoruz. Sayın Başbakan'a bütün milletin önünde soruyorum. Türkiye Cumhuriyet hapishanelerinde tutsaklar var mı yok mu? Çık bunu açıkça söyle bize, kim bunlar?

Milletin bilgi sahibi olmaya ihtiyacı var. Sen Başbakansın. Hiç bir başbakan kendi ülkesini aşağılamaz. Ben soru soruyorum, elli dereden su getiriyorsun. Ağzından çıkan sözün artık sen esirisin.

"BURADA VATAN HAİNLİĞİ VAR MI YOK MU?"

Erdoğan ilginç birşey daha söyledi. Biliyorsunuz özelleştirme yapılmıştı otoyollarla ilgili. "Biz bir çalışma yaptık, rakamlar çok yüksek diyor. Ben bunu verirsem vatana ihanet ederim" diyor. Çok önemli bir cümle.

Şimdi sayın Başbakan'a soruyorum. TEKEL'in içki bölümü 2004'te AKP döneminde, Recep Tayyip Erdoğan Başbakan iken 292 milyon dolara özelleştirildi. İki yıl sonra, 292 milyon dolara satın alan şirket yüzde 90'ını 810 milyon dolara sattı. 810 milyon dolara alan da bunu 2011 yılında 3,3 milyar dolara sattı. Burada vatana ihanet var mı yok mu?

Balıkesir SEKA. Değeri 51,2 milyon dolar. AKP hükümeti döneminde kendi yandaşlarına 1,1 milyon dolara satıldı. Bu satışta vatana ihanet var mıdır yok mudur?

TELEKOM üç yıllık karına satıldı. Hala TELEKOM sözleşmelere aykırı olarak gayrimenkulleri satıyor. Üç yıllık karına bir şirketi, Türkiye'nin en değerli şirketini özelleştirdin. Satın alanlardan birisi de Arabistan'da bir posta kutusunu adres vermişti. Burada vatana ihanet var mıdır, yok mudur?

Seydişehir Alimünyim tesisleri. Özelleştirildi, bir de baraj ikramiye olarak verildi. Soru şu. Bu özelleştirmede vatana ihanet var mıdır yok mudur?

TÜPRAŞ. TÜPRAŞ'ın yüzde 65.76'lık hissesi, 13 Ocak 2004'te ihaleye çıktı. 1,3 milyar dolara, bir tabela şirketine satıldı. Onayladı bunu. Satışların tamamının altında Recep Tayyip Erdoğan'ın imzası vardı.

Ali Babacan, ihalede düzgün fiyat oluştu. PETROL-İŞ mahkemeye gitti, bu ihalenin iptal edilmesi lazım. Yargı iptal etti. 9 Şubat 2004. 12 Eylül 2005. Bir yıl sonra bu kez yüzde 51'lik hisse ihaleye çıktı. 1,3 milyar dolara değil 4,1 milyar dolara özelleştirildi.

Onaylayan mı vatana ihanet ediyor, bu ihaleyi iptal ettirip Türkiye'ye üç milyar dolar kazandıran sendika mı vatana ihanet ediyor?

GAZETEPORT

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KONFERANSINA İPTAL

İstanbul Üniversitesi Kongre Kültür Merkezi düzenlenen "İfade Özgürlüğü Konferansı"na
bakanların da katılacağını öğrenen öğrenciler protesto gösterisi düzenledi.Sayıları 200 ü
bulan öğrenciler kapıya yüklenince güvenlik görevlilerinin kurduğu barikat yıkıldı. Güvenlik görevlileri arasında gerginlik yaşandı.Beyazıt Meydanı nda toplanan yaklaşık 200 kişilik grup , kültür merkezine kadar yürüdü.İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü’nde düzenlenen "İfade Özgürlüğü Konferansı" öğrencilerin akınına uğradı. Öğrencilerin konferansa ilgi göstermelerininnedeni konusundan çok katılımcılardı. Önceden duyurulan katılımcı listesinde Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç ile AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağışda vardı. İki bakan için İstanbulÜniversitesi Kongre Kültür Merkezi nin girişine kırmızı halı serildi.

SONDAKİKA HABERLERİ.COM

ANLAMLI DESTEK

Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği’nin akülü tekerlekli sandalye kampanyasına en büyük destek Ebru Gündeş ve eşi Reza Zarrab’dan geldi. Çift, derneğe 100 adet akülü tekerlekli sandalye bağışladı.

TÜRKİYE’DE akülü tekerlekli sandalyeye ihtiyaç duyan binlerce kişi var. Yaklaşık 3 bin engelli, Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği’ne (TOFD) başvurarak bu konuda yardım istedi. Dernek de bunun üzerine akülü tekerlekli sandalye kampanyası başlattı. Kampanya kapsamında yarın akşam WOW Hotel’de bir gala düzenlenecek. Fulya Terim’in önderliğindeki organizasyon öncesinde dernek çalışanlarını sevindiren bir gelişme yaşandı. Ebru Gündeş ve Reza Zerrab, TOFD Genel Başkanı Ramazan Baş’ı arayarak kampanyaya destek vermek istediklerini söyledi ve tam 100 adet akülü tekerlekli sandalye bağışladı. Çift, derneğin 2005 yılından bu yana yürüttüğü kampanyaya şimdiye kadarki en büyük bağışı yapmış oldu.

Gizli kalsın dediler ama

Ebru Gündeş ve Reza Zarrab, yaptıkları bağışın gizli kalmasını istedi. Ancak TOFD Genel Başkanı Ramazan Baş, “Bir elin verdiğini diğer el bilmemeli, bu konuda haklısınız. Ancak veren eli, bütün eller alkışlamalı ki, bu bağışın önemi herkesçe bilinsin. Bu sevinçli haberi derneğin diğer destekçileri ve sandalye bekleyen engelli kardeşlerimizle de paylaşmak isterim” diyerek çiftten izin istedi ve yapılan bağışı duyurdu.

YOU'TUBE'DA PARALI OLUYOR

FLAŞ! YOUTUBE’A PARALI KANALLAR MI GELİYOR? EĞER İDDİALAR GERÇEKSE, YOUTUBE'UN AYLIK ÜYELİK BEDELİ NE OLACAK?

YouTube'a paralı kanallar geliyor!

YouTube'un yeni telefon uygulamasının kodlarını inceleyenler, internet sitesinin yakında paralı yayın yapan kanallar açmaya başlayacağını keşfetti.

Yeni uygulamanın kodlarında "paralı kanallara üye olmak ve üyeliği bitirmek" ile ilgili satırlar bulunuyor.

Bir süredir Google'ın YouTube'da paralı olarak yayın yapacak kanallar kurmayı planladığı iddia ediliyordu. Uzmanlar yeni telefon uygulamasındaki bu kod satırının bu iddiaların gerçekliğini kanıtladığını düşünüyor.

YouTube'da şu an bazı ülke sınırlamaları dışında tüm içeriğe ücretsiz olarak erişilebiliyor. Bu yeni paralı kanalların aylık üyelik bedelinin 1 ila 5 dolar arasında olacağı düşünülüyor.


YouTube'da açılacak bu paralı kanallar sayesinde yeterince reyting almadığı için yayından kaldırılmış eski programların yeni bölümleri ile internetten devam edebileceği de iddia edildi.


UÇANKUŞ.COM

BAŞBAKAN 59.YAŞINDA

Başbakan, dün Kısıklı'daki evinde Has Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş ve eşi Sevgi Kurtulmuş'u kabul etti. 26 Şubat 1954 doğumlu olan Erdoğan, 59'uncu yaşına bugün İstanbul'da giriyor.Erdoğan, akşam saatlerinde Ankara'ya dönerek, yarınki MGK toplantısına katılacak.

Geçtiğimiz yıl Erdoğan, Boğaz'ın 42 metre derininde Marmaray Tüneli'nde incelemelerde bulunurken doğum günü sürpriziyle karşılaşmıştı. Marmaray çalışanları, Erdoğan'a sürpriz bir doğum günü pastası getirmiş, Başbakan bu sürpriz karşısında oldukça duygulanmıştı.
 
 
 
 
Destek : Halkın Gazetesi | KÜNYE | İLETİŞİM
Copyright © 2012. Halkın Gazetesi - Her Hakkı Saklıdır
Site Tasarım Harika Siteler