Adana'da 8 yaşındaki Emre Gür, 4
yıldır mücadele ettiği kansere bağlı böbrek yetmezliğine dün yenik düşerek
hayatını kaybetti. Minik Emre'nin karnesini alan anne ve babası, evlatlarının
sırasında gözyaşı döktü.
Sınıf arkadaşları gözyaşları içinde Emre’nin çok iyi bir insan olduğunu, onunla sürekli oyun oynadıklarını belirterek, "Karne dağıtımında onun da yanımızda olmasını isterdik, o olmadığı için çok üzgünüz" dediler.
Adana'da Organize Sanayi Bölgesi'nde bir
fabrikada asgari ücretle çalışan ve derme çatma bir evde yaşamını sürdüren Ömer
Gür (40) ile Kevser Gür'ün (38) 2 kız çocuğundan sonra çok istedikleri erkek
çocukları oldu. Aile, dünyaya gelen erkek çocuklarına Emre ismini verdi. Ancak 8
yıl önce dünyaya gelen Emre'nin gözünde 4 yıl önce bir kitle çıktı. Baba Ömer
Gür oğlunu hastaneye götürdüğünde böbrek kanseri olduğunu öğrendi. Emre Gür, 4
yıldır hem kanser tedavisi görüp hem de okuluna devam etti. Başarılı bir öğrenci
olan ve 2. sınıfta okuyan Gür, 4 yılda 4 ameliyat geçirdi. Son ameliyatında
kitle gözüne iyice dağıldığı için doktor sağ güzünü almak zorunda kaldı. Bu
sırada minik Emre sürekli kemoterapi görüp, ağır kanser ilaçları kullandı. Küçük
Emre’ye 1 yıl önce de ailesi tarafından sünnet düğünü yapıldı. Küçük çocuk,
tedavisi evden devam ederken Mevlit Kandili gecesi aniden rahatsızlanınca babası
Adana Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'ne götürdü. Burada
kan tahlili yapıldıktan sonra yeniden hastaneye yatırılan küçük çocuk, kanser
hastalığı nedeniyle kullanılan ilaç ve kemoterapi tedavisinden dolayı böbrek
yetmezliğinden hayatını kaybetti. Aile çocuklarının karne almasını beklerken,
onu toprağa verdi. Bu duruma çok üzülen Emre Gür'ün sınıf arkadaşları ve
öğretmenleri, karne dağıtımı sırasında anne ve babayı da çağırdı. Ömer ve Kevser
Gür, sünnet fotoğrafı ve yanlarına aldıkları çiçekle çocuklarının sınıfına
gelerek sırasına oturdu. Çift çocuklarının sırasında gözyaşlarını tutamadı. Veli
Yavuz İlköğretim Okulu Müdürü Ahmet Saydam, Emre Gür'ün karnesini annesine
verdi. Anne Kevser Gür karneyi alınca gözyaşları içinde, "Oğlum bu karneyi sen
alacaktın nereye gittin. Senin karneni ben böyle mi alacaktım. Arkadaşların hep
burada kuzum, sen nereye gittin" diyerek ağıt yaktı. Bu sırada Gür'ün sınıf
arkadaşları da gözyaşlarını tutamadı.
Sınıf arkadaşları gözyaşları içinde Emre’nin çok iyi bir insan olduğunu, onunla sürekli oyun oynadıklarını belirterek, "Karne dağıtımında onun da yanımızda olmasını isterdik, o olmadığı için çok üzgünüz" dediler.
Baba Ömer Gür ise, oğlunun karnesini
aldıktan sonra hem mutlu hem de üzüntülü olduğunu, ancak oğluyla gurur duyduğunu
söyledi.
MİLLİYET