Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''MHP ve CHP'nin çözüm sürecindeki
tavrı milli bir tavır değildir, sorumlu bir tavır değildir'' dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
konuşmasına kadına yönelik şiddete değinerek başladı. Kadına yönelik şiddeti,
kadına kalkan eli her fırsatta lanetlediklerini, insanlık dışı bulduklarını,
bunları önlemek için her türlü tedbiri alacaklarını dile getiren Erdoğan,
"Şiddetin her türlüsü kötü. Kadına ve çocuğa şiddet, tahammülü mümkün olmayacak
tadar kötü" dedi."Müslüm Gürses sivil bir itirazdı"Erdoğan, konuşmasında vefat
eden şarkıcı Müslüm Gürses'e de değindi. Müslüm Gürses'in, sadece bir ses
sanatçısı olmadığını söyleyen Erdoğan, sivil bir itirazın unutulmaz önderi
olduğunu belirterek, "Geçmişte tek tip müzik icrası için ağır baskılar
uygulandı. Müslüm Gürses, Orhan Gencebay ve Ferdi Tayfur ve daha nicesi, bu
baskıya, bu tek tipçiliğe, bu zihniyete karşı bir itiraz olarak ortaya çıktı.
Halkın diliyle müzik yaptılar" diye konuştu."MHP ve CHP'nin tavrı milli
değil"Konuşmasında, Abdullah Öcalan ile yürütülen görüşmeler üzerine süren
tartışmalara da değinen Erdoğan, muhalefet partilerini eleştirdi.
Erdoğan, şehitlerin ruhunu incitecek, kemiklerini sızlatacak hiçbir adımı atmayacaklarını, hiçbir girişimin içinde yer almayacaklarını yineleyerek, "CHP ve MHP, çözüm sürecini ısrarla, inatla, sorumsuzca 'bir boyun eğme, taviz, geri adım atma' gibi bir sürecin içindeler. MHP ve CHP'nin bu tavrı milli bir tavır değildir. sorumlu bir tavır değildir. Kanı ve gözyaşını durdurmaya yönelik bir tavır asla değildir" şeklinde konuştu."Ortada bir ihanet varsa, gençlere ve anneleredir"Erdoğan, "Şehitleri istismar edip, şehit yakınlarını istismar edip, bu ülkeye korkaklık, ürkeklik, bunun yanında fitne salmak milliyetçilik değildir ve olamaz" dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kendisine yönelik eleştirisine de yanıt veren Erdoğan, "Teröre karşı 30 yıl milli duruş sergileyemediniz. Bugün de milli bir duruş sergileyemiyorsunuz. Eğer ortada bir ihanet varsa, o ihanet gençlere, annelere olan ihanettir. Bu terörün çözülmesini engelleyerek, millete yapılan bir ihanettir" dedi."Yalan söylediği sürece başbakan olamayacak"Erdoğan, CHP Genel Başkanının eleştirilerine de "Kılıçdaroğlu, 'Yalan söyleyenden Başbakan olmaz' diyor. Doğru. Bunun için de Kemal Kılıçdaroğlu başbakan olamadı ve yalan söylemeye devam ettiği sürece de başbakan olamayacak" diye yanıt verdi."PKK'nın siyaseti şekillendirmesine zemin hazırladılar" CHP ve MHP'yi, izledikleri politika ve tutumları nedeniyle "PKK'nın bu ülkede siyaseti şekillendirmesine, siyaset üzerinde etkili olmasına zemin hazırlamakla ve bunun fırsatını altın tepsi üzerinde sunmakla" suçlayan Erdoğan, "Aynı şekilde medya kuruluşları terör örgütüne oksijen vermiştir" dedi."
'ARABESKTEN NİYE RAHATSIZ OLUYORSUNUZ?'
Arabesk müziğe yönelik eleştirilere de tepki gösteren Erdoğan, şöyle konuştu:
“Arabesk müzik halen tartışılıyor. Bırakın, onun da bu ülkede hedef kitlesi var. Bunlar bizim zenginliklerimiz, niye rahatsız oluyorsunuz? Bu insanlar halkın içinden geldiler. Boyunları büküktü, kalpleri kırıktı. Sazları ve sözleriyle zulme isyan ettiler. Merhum Cem Karaca gurbete mahkum oldu. Ahmet Kaya gurbette hayata gözlerini yumdu. Şivan Perver tek tipçi zihniyet, terör örgütü baskısı nedeniyle doğduğu topraklara hasret içinde yaşıyor.”
Erdoğan, şehitlerin ruhunu incitecek, kemiklerini sızlatacak hiçbir adımı atmayacaklarını, hiçbir girişimin içinde yer almayacaklarını yineleyerek, "CHP ve MHP, çözüm sürecini ısrarla, inatla, sorumsuzca 'bir boyun eğme, taviz, geri adım atma' gibi bir sürecin içindeler. MHP ve CHP'nin bu tavrı milli bir tavır değildir. sorumlu bir tavır değildir. Kanı ve gözyaşını durdurmaya yönelik bir tavır asla değildir" şeklinde konuştu."Ortada bir ihanet varsa, gençlere ve anneleredir"Erdoğan, "Şehitleri istismar edip, şehit yakınlarını istismar edip, bu ülkeye korkaklık, ürkeklik, bunun yanında fitne salmak milliyetçilik değildir ve olamaz" dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kendisine yönelik eleştirisine de yanıt veren Erdoğan, "Teröre karşı 30 yıl milli duruş sergileyemediniz. Bugün de milli bir duruş sergileyemiyorsunuz. Eğer ortada bir ihanet varsa, o ihanet gençlere, annelere olan ihanettir. Bu terörün çözülmesini engelleyerek, millete yapılan bir ihanettir" dedi."Yalan söylediği sürece başbakan olamayacak"Erdoğan, CHP Genel Başkanının eleştirilerine de "Kılıçdaroğlu, 'Yalan söyleyenden Başbakan olmaz' diyor. Doğru. Bunun için de Kemal Kılıçdaroğlu başbakan olamadı ve yalan söylemeye devam ettiği sürece de başbakan olamayacak" diye yanıt verdi."PKK'nın siyaseti şekillendirmesine zemin hazırladılar" CHP ve MHP'yi, izledikleri politika ve tutumları nedeniyle "PKK'nın bu ülkede siyaseti şekillendirmesine, siyaset üzerinde etkili olmasına zemin hazırlamakla ve bunun fırsatını altın tepsi üzerinde sunmakla" suçlayan Erdoğan, "Aynı şekilde medya kuruluşları terör örgütüne oksijen vermiştir" dedi."
'ARABESKTEN NİYE RAHATSIZ OLUYORSUNUZ?'
Arabesk müziğe yönelik eleştirilere de tepki gösteren Erdoğan, şöyle konuştu:
“Arabesk müzik halen tartışılıyor. Bırakın, onun da bu ülkede hedef kitlesi var. Bunlar bizim zenginliklerimiz, niye rahatsız oluyorsunuz? Bu insanlar halkın içinden geldiler. Boyunları büküktü, kalpleri kırıktı. Sazları ve sözleriyle zulme isyan ettiler. Merhum Cem Karaca gurbete mahkum oldu. Ahmet Kaya gurbette hayata gözlerini yumdu. Şivan Perver tek tipçi zihniyet, terör örgütü baskısı nedeniyle doğduğu topraklara hasret içinde yaşıyor.”
'AHMET KAYA BENİ CEZAEVİNE
UĞURLADI'
Fransa'da yaşamını yitiren sanatçı Ahmet Kaya’ya karşı yapılanları da hatırlatan Erdoğan, “Köşe yazarları Ahmet Kaya’ya neler yaptılar. Salondan zor kaçırıldı. Aynı Ahmet Kaya, beni Pınarhisar’a uğurlayanlardan birisiydi” dedi.
Fransa'da yaşamını yitiren sanatçı Ahmet Kaya’ya karşı yapılanları da hatırlatan Erdoğan, “Köşe yazarları Ahmet Kaya’ya neler yaptılar. Salondan zor kaçırıldı. Aynı Ahmet Kaya, beni Pınarhisar’a uğurlayanlardan birisiydi” dedi.
'KAHVEYE DAVETİNİ
KIRMADIK'Bir çocuğun katıldığı tören sırasında yanına gelerek
kendisinden bir talepte bulunduğunu da hatırlatan Erdoğan, “Bir yavrumuz geldi.
Bir dil bir dil… ‘Başbakanım ne olur evimize gidelim’ dedi. ‘Annem çok güzel
kahve yapıyor’ dedi. ‘Ben de kahve yaparım, hatta daha güzel kahve yaparım’
dedi. O yavrumuzun talebini kırmadık, onun evine de gittik” diye
konuştu.
'ŞEHİTLERİN KEMİKLERİNİ SIZLATACAK ADIM
ATMAYIZ'
Bazı şehit ve gazi yakınlarının çözüm süreciyle ilgili soru işaretleri taşıdığını dile getiren Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Şehit yakını ve gazilerimizle tam bir iletişim içindeyiz. Yaşadıkları acı nedeniyle art niyetlerin istismarına çok açık bulunuyorlar. Bunu çok az bir kısım için söylemek mümkün. CHP ve MHP’nin tavrı kanı durdurmaya yönelik değil. Muhalefetin asılsız itirafları nedeniyle çok az sayıda şehit yakını ve gaziler soru işaretleri taşıyor. Şehitlerin ruhunu, kemiklerini sızlatacak, hatıralarına halel getirecek hiçbir adımı atmamız, hiçbir girişimde bulunmamız mümkün değildir.”
Bazı şehit ve gazi yakınlarının çözüm süreciyle ilgili soru işaretleri taşıdığını dile getiren Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Şehit yakını ve gazilerimizle tam bir iletişim içindeyiz. Yaşadıkları acı nedeniyle art niyetlerin istismarına çok açık bulunuyorlar. Bunu çok az bir kısım için söylemek mümkün. CHP ve MHP’nin tavrı kanı durdurmaya yönelik değil. Muhalefetin asılsız itirafları nedeniyle çok az sayıda şehit yakını ve gaziler soru işaretleri taşıyor. Şehitlerin ruhunu, kemiklerini sızlatacak, hatıralarına halel getirecek hiçbir adımı atmamız, hiçbir girişimde bulunmamız mümkün değildir.”
'BU NASIL
MİLLİYETÇİLİK?'
Erdoğan, sözlerine şu şekilde devam etti:
Erdoğan, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Benim askerim dağda yakaladığı teröriste üşümesin diye
parkasını verecek kadar kahramandır. Benim komutanım mağarada teröristi ‘Seni
annene götüreceğiz’ diye çıkaran alicenap bir komutandır. Şehit aileleri
tedirgin olmasın, bizim şehitlerimiz hangi yolda ise biz de o yoldayız.
Allah aşkına bu nasıl bir milliyetçiliktir? Kendi
ülkesini bu kadar küçük, ürkek gören, hep yenilgiyle anan biri nasıl milliyetçi
olabilir? Şehitleri istismar edip bu ülkeye korkaklık, fitne salmak
milliyetçilik olamaz.
'30 YILDA KOCA BİR HİÇ'
30 yıldır muhalefetin terör sorunun çözümü için hiçbir şey yapmadığını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
30 yıldır muhalefetin terör sorunun çözümü için hiçbir şey yapmadığını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"BDP’nin farklı isimler altında 30 yıldır nerede
durduğunu herkes biliyor. Ama CHP ve MHP’nin nerede durduğuna dikkatli bakmanızı
istiyorum. Ne yaptılar, koca bir hiç. Çözüm için ne yaptılar? Koca bir hiç.
CHP’nin yaptığı şey birkaç rapor hazırlamaktır.
MHP, küfretmekten, hakaret etmekten, şehit cenazelerini
istismar etmekten başka bir şey yapmadı. İktidarda olduğu dönemde çözüme
yanaşmadılar, muhalefette olduklarında da çözdürmediler."
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kendisine yönelik
eleştirisine yanıt veren Erdoğan, şunları kaydetti: ''Teröre karşı 30 yıl milli
duruş sergileyemediniz. Bugün de milli bir duruş sergileyemiyorsunuz. Eğer
ortada bir ihanet varsa, o ihanet gençlere, annelere olan ihanettir. Bu terörün
çözülmesini engelleyerek, millete yapılan bir ihanettir. Şehitleri istismar
edip, şehit yakınlarını istismar edip, bu ülkeye korkaklık, ürkeklik, bunun
yanında fitne salmak milliyetçilik değildir ve
olamaz.''
'DOĞRU, YALAN SÖYLEYENDEN BAŞBAKAN OLMAZ'CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Yalan söyleyenden başbakan olmaz" sözlerine de yanıt veren Erdoğan, "Söylediği tek şey budur. Evet, yalan söyleyenden başbakan olmaz. Doğru. Bunun için de bu ülkede başbakan olamadı, yalan söylediği sürece başbakan olamayacak" dedi.
'DOĞRU, YALAN SÖYLEYENDEN BAŞBAKAN OLMAZ'CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Yalan söyleyenden başbakan olmaz" sözlerine de yanıt veren Erdoğan, "Söylediği tek şey budur. Evet, yalan söyleyenden başbakan olmaz. Doğru. Bunun için de bu ülkede başbakan olamadı, yalan söylediği sürece başbakan olamayacak" dedi.
'SINIRSIZ ÖZGÜRLÜK
OLMAZ'İmralı görüşmelerinin basına sızdırılmasıyla ilgili
değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, şöyle konuştu;
''Hiç kimse gayri milli yayıncılığı, bu sabotajı eleştirmiyor. Bildik yazarlar bize basın özgürlüğü dersi vermeye çalışıyor. Sınırsız bir özgürlük olamaz. Kimse kimsenin özgürlük alanına tecavüz edemez. Kendi özgürlük alanında oynarsın. Kimse kusura bakmasın. Medya nasıl milli alanları çiğneyerek yayın yapmakta özgürse, bizler de hissiyatımızı açıklamada en az onlar kadar özgürüz. Hiçbir devirde yazamadıklarını bu devirde yazıyorlar...
''Hiç kimse gayri milli yayıncılığı, bu sabotajı eleştirmiyor. Bildik yazarlar bize basın özgürlüğü dersi vermeye çalışıyor. Sınırsız bir özgürlük olamaz. Kimse kimsenin özgürlük alanına tecavüz edemez. Kendi özgürlük alanında oynarsın. Kimse kusura bakmasın. Medya nasıl milli alanları çiğneyerek yayın yapmakta özgürse, bizler de hissiyatımızı açıklamada en az onlar kadar özgürüz. Hiçbir devirde yazamadıklarını bu devirde yazıyorlar...
Türkiye'nin aleyhine, sürecin aleyhine olacak böyle bir
yayınını yapmak asla milli bir tavır değildir. Basın özgürlüğü diyenler,
gitsinler İngiltere'ye, ABD'ye baksınlar.
'SIZDIRANI ORTAYA
ÇIKARIRIZ'Şu anda dolaşan belgelerin, kimler tarafından nasıl
sızdırıldığını, ne olduğunu, öyle zannediyorum ki kısa zaman içinde ortaya
koyar, onu da açıklarız. Kimin ne söylediğine değil, bizim ne söylediğimize
bakın. Kimin ne yaptığına değil, bizim ne yaptığımıza, ne yapacağıma bakın.
Hiçbir yalana, hiçbir dedikoduya, söylentiye asla kulak asmayın. Sürecin
hassasiyeti nedeniyle biz az konuşuyor, çok iş yapıyoruz.
Sizler bu süreç içinde konuşmayacaksınız. Önüne gelen konuşmaya kalkarsa, baltayı taşa vurursa, bu çözüm sürecini, kristali kırarız.”
GAZETECİ.TV
Sizler bu süreç içinde konuşmayacaksınız. Önüne gelen konuşmaya kalkarsa, baltayı taşa vurursa, bu çözüm sürecini, kristali kırarız.”
GAZETECİ.TV