Kitap dünyasının herkesçe bilinen ve tanınan ismi Hakkı Gümüştaş'la Galata'da
bir araya geldik. Gazeteci Ümit Tuvan'ın da tanıklık ettiği bu buluşmada kitabın
ustasından önemli bilgiler edindik
CEMAL BİLGE
HG
İSTANBUL - Yılmaz Güney denince akla gelen isimdir Hakkı Gümüştaş. Son
derece renkli, son derece insani yaklaşımıyla hayran olduk kendisine. Edebiyat
dünyasına büyük emekler veren Gümüştaş'la çok özel bir sohbet yaptık. O anlattı
biz dinledik
68 kuşağının çok önemli bir belge ismi Hakkı Gümüştaş.
Sadece bir yazar değil o. Kültür ve sanat adına dört bir koldan hizmet veren çok
farklı bir isim.
TURKHABERLER'den Ümit Tuvan'ın çok sevdiği, Cemal
Bilge'ninse buluştukları gün tanıma onurunu yaşadığı Hakkı Gümüştaş inanılmaz
bir yakın tarih bilirkişisi.
Hayata ordu mensubu olarak atılıyor. Gelin
görünki 3 yıl görev yaptıktan sonra ordudan ayrılıyor. Ayrılış amacı ise "Ben
silaha ve kana değil, cana ve insana hizmet etmeliyim" felsefesi oluyor
O
gün bugündür hayatı hep insana hizmetle geçiyor yaşlı kurdun. Bir gün bile ölüm
ve kan gelmiyor aklına. Hernekadar başkaları zaman zaman O'nun hayatı üzerine
ucuz oyunlar oynasada o, kendini bildiği günden bugüne 'İnsan ve sanat için
yaşıyorum" diyor
Edebiyat dünyasının çok yakından tanıdığı bir isim Hakkı
Gümüştaş. Bizse ona 'Hakkı Abi' diyerek başlıyoruz sohbete.
Bizi gülen
yüzüyle karşılıyor ve aynı güleryüzlülükle de uğurluyor yolumuza.
Galata
Kulesi'nin dibinde bir çay bahçesinde ağırlıyor bizi
Oturduğumuz masanın
duvar ötesine birileri (!) yerleşiyor hemen. Bakışlarımla taciz ediyorum adamı
ve kalkıyor oturduğu yerden bir süre sonra.
Hakkı Abi ise durumun farkında
değil. Konuştuklarımızı dinleyen harici kulaktan haberi olmuyor.
Konu Yılmaz
Güney'den açılıyor.
"Yılmaz asla bir propaganda aracı olmadı bu ülkede" diyor
gayet emin bir biçimde.
"O ne kürtçüydü ne solcuydu. O önce insandı ve bu
konuda kendisinin malzeme yapılmasından asla hoşnut olmadı" diyerek sürdürüyor
sözlerini.
Yıllarca soru işareti olarak akıllarda rahatsızlık veren soruya
beklenen cevabı ölümüne yakın günlerde verdiğini söylediği Yılmaz Güney için
"İsteyerek işlenmiş bir cinayet değildi" diyor Gümüştaş.
Bir süre yurt
dışında yaşıyor Edebiyatın Hakkı Abi'si. Bulunduğu Almanya'da ayakta kalabilmek
için inanılmaz mücadeleler veriyor. Bazen başarılı, çoğu zamanda başarısız
olsada içindeki umutla ayakta durmayı başarıyor koca çınar.
Çile içinde
geçen yıllarında hernekadar adı çıksada 90'a, şikayetçi olmuyor inmemesinde
80'e. İçinde hep insan ve sanat sevgisiyle yaşıyor Gümüştaş. Birileri zulmetse
de O'na, o hep seviyor insanı ve insanlığı. İçindeki insan sevgisiyle de
bugünlere geliyor kitabın Hakkı Abi'si
Yılmaz Güney'in Türkiye'deki ve
dünyadaki sesi oluyor. Güney'in ilk kitabının cezaevinden çıkmasını sağlayan
isim olma onurunu taşıyor haklı olarak. Bir süre sonra O'nun kitap ve film
işlerinin kilit ismi oluyor.
Yılmaz'ın zaman zaman en çok kızdığı isim
olmasına karşın, arkadaşlığından bir an bile kopmayı düşünmediği en özel dostu
olarak Güney Ailesi'nin tarihine geçiyor.
O şimdi İstanbul'un suskun
semti Galata'da hediyelik eşya satışı yapılan bir dükkanda sadece incik boncuk
işleri yapmıyor. Aslanlar gibi edebiyat dünyasını yönlendiren bu küçük dükkan
zaman zaman iddialı festivallere, şölenlere de imza atıyor.
Bugüne kadar
toplam 7 kitap yazmış Hakkı Gümüştaş. "Sekizincisi yolda. Bitirdim ama basmak
için uygun zamanı kolluyorum" diyor
Yerli yabancı televizyoncuların
röportaj için peşinden koştuğu bir isim anı zamanda. Anlattıklarıyla, soru
soranları şaşırtan bir yapısı var. Korkusuz, cesur ve bir çocuk kadar da saf ve
temiz bir kişiliği var O'nun.
Tanrı'nın sağ eline verdiği nimetleri sol
elinden yardıma muhtaç olanlara sunan paylaşımcı bir edebiyat adamı gibi
görünüyor.
68 kuşağının en canlı tarihi Hakkı Gümüştaş, geçmişte
yaşadıklarını yad ederek yıllarını geçirmeyi değil, bugün ve gelecekte
yaptıkları ve yapacaklarıyla da anılmak, bilinmek istiyor.
Uğradığı onca
haksızlığa, yaşadığı onca ihanete rağmen, insanı, Türkiye'yi ve dünyayı çok
seviyor.
"Neden Samsun sigarası içiyorsun?" diye sorduğumuzda, "Param
ülkemde kalmalı. Ülkeme ait tütünle de zehirlenmeliyim" diyor
RÖPORTAJ FOTOLARI :ÜMİT TUVAN